ABD-İran müzakerelerindeki iyimserlik azalıyor mu?
Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur, ABD-İran müzakerelerinin zorluklarını, beklentilerini ve bölgesel dengeler için ne ifade ettiğini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, görev yaptığı ilk dönem olan 2017-2021 yılları arasında İran ile ilişkilerde dikkati çeken kararlar aldı. Bu dönemde, 2015 yılında İran ve 5 1 ülkeleri arasında imzalanan ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak bilinen Nükleer Antlaşmadan, 2018 yılının mayıs ayında çekildi. Ayrıca Trump, 2020 Ocak'ta İranlı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi emrini verdi.
Trump’ın yeniden ABD Başkanlığına seçilmesiyle birlikte, İran ve ABD arasında yeni bir anlaşma yapılabileceğine dair beklentiler oldukça arttı. Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili kendine özgü iddialı söylemleri ve İran’ın 7 Ekim sonrası içine düştüğü zor durum bu algının ortaya çıkmasında etkili oldu. Deneyimli gözlemciler iki ülke arasındaki sorunların Beyaz Saray’da kimin oturduğundan bağımsız olarak derin kökleri bulunduğunu ve yarım yüzyıla yaklaşan anlaşmazlıklara kalıcı çözüm bulmanın kolay olmayacağının altını çiziyor.
Rusya-Ukrayna savaşını 24 saat içinde sona erdireceğini söylemesine rağmen 100 günlük görev süresinin ardından arabuluculuk çabalarından çekilme aşamasına gelen Trump yönetiminin, İran konusunda da karnesi şu ana kadar pek parlak değil. Her ne kadar Trump’ın tehditlerini ciddiye alan Tahran yönetimi başlangıçtaki “baskı altında müzakerelere oturmak şerefli bir iş olmaz” pozisyonundan geri adım atarak Umman aracılığıyla müzakerelere oturmuş ve ilk 3 tur oturum nispeten olumlu geçmiş olsa da meselenin teknik konulara gelmesiyle birlikte 4. tur müzakereler ertelenmek zorunda kaldı.
Arabulucu Umman görüşmelerin lojistik nedenlerden dolayı ertelendiğini açıklarken görüşmelerin 3. turuyla eş zamanlı olarak 26 Nisan’da gerçekleşen ve 100'e yakın kişinin öldüğü ve 1000 civarı kişinin yaralandığı Bender Abbas limanı saldırısının bu ertelemede rol oynayıp oynamadığı belirsiz. Nitekim bazı İranlı yöneticiler saldırıyı müzakerelerle ilişkilendirmiş ve İsrail’in “kötü polis” rolünü oynadığını iddia etmişlerdir.
Saldırıdan yalnızca birkaç gün sonra 1 Mayıs'ta ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in İran’ı Yemen’e “ölümcül silahlar” temin etmekle........
© Anadolu Ajansı Analiz
