Kennedy suikastı belgelerinin açıklanması: Tarihsel şeffaflık mı, siyasi strateji mi?
Araştırmacı Dr. Damla Taşkın, ABD Başkanı Donald Trump'ın John F. Kennedy suikastına ilişkin belgeleri kamuoyuna açıklama kararını AA Analiz için kaleme aldı.
***
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 35. Başkanı John Fitzgerald Kennedy, Amerikan siyasetinde ve küresel tarihte hafızalara kazınan biriydi. 1961-1963 yılları arasında görev yapan Kennedy, Soğuk Savaş dönemindeki politikalarıyla ve faili meçhul suikasta kurban gitmesiyle tanınıyor. Ölümü ise ABD tarihinin çözülemeyen en ilginç vakası olarak tarihe geçti.
Kennedy'nin başkanlık yaptığı dönemde Küba Füze Krizi, Domuzlar Körfezi Çıkartması, Irkçılığa karşı doktrin, Ay’a insan gönderme girişimi, Berlin Duvarı'nın inşası gibi kritik olaylar yaşanmıştır. Artan komünizm tehdidine karşı oluşturduğu politikalar, mafyatik ilişkilerle olan sorunları, Katolik inanışına bağlılığı, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ile anlaşmazlıkları suikasta giden süreci başlattığı düşünülüyor.
Ayrıca bazı teorisyenler, Kennedy suikastının onun yerine geçen 36. ABD Başkanı Lyndon B. Johnson ile ilişkili olduğunu savunuyor. Johnson’ın hırslı ve manipülatif kişiliği, aile bağları, popülist ve gizli milliyetçi ideolojisi, Kennedy ile fikir ayrılıkları suikastta parmağı olacağı yönünde büyük şüphe oluşturmuştur. Zira Johnson’un büyük dedesi olan ünlü Baptist George Washington Baines, köle ticaretini güçlü şekilde savunan bir tacir olarak bilinen, ırkçılığı ve baptist inancını her şeyin üstünde tutan bir siyasetçidir. Bu durum çeşitli teorisyenlerin Kennedy ile Johnson arasında önemli bir uçurum açtığını ve Johnson'ın Kennedy suikastında parmağı olabileceği yönündeki iddiaları güçlendirmektedir.
ABD'nin şovenist lideri Cumhuriyetçi Donald Trump, devam eden bu tartışmalar doğrultusunda Kennedy suikastına ilişkin binlerce belgeyi kamuoyuna açıklama kararı aldı. Bu karar hem tarihe ilgisi olanlar için hem de siyasi analistler için tarihi bir dönüm noktası oldu. 1963 yılında Johnson tarafından kurulan "Warren Komisyonu" 1992'de çıkarılan "John F. Kennedy Suikastı Kayıtlarının Korunması Yasası" uyarınca belgeler kısıtlanmış ve 2029 yılında açılması kararlaştırılmıştı.
Fakat Trump'ın bu siyasi hamlesi ile bu tarih 2025 yılına çekilerek tarihin halı altına süpürdüğü 5 milyondan fazla gizli belge kamuoyuna açıldı. Her ne kadar bu hamle hedefte yasal bir zorunluluğun gerçekleştirilmesini öngörse de, şeffaflık, tarihsel gerçeklik arayışı ve siyasi popülizm açısından da ciddi tartışmalara kapı araladı.
Trump'ın "tarihin karanlık noktalarını aydınlatma" söylemiyle Kennedy belgelerini açması, demokratik bir toplumda zaruri olan devletin hesap verebilirliği ilkesi açısından olumlu karşılandı. Zira Kennedy suikastı, neredeyse 60 yıldır komplo teorilerinin en merkezinde yer alan gizemli bir olay. Bununla birlikte belgelerin tamamen açıklanmaması, "ABD derin devletinin suikastı örtbas ettiği" iddialarını da güçlü bir şekilde beslemeye devam ediyor.
Trump yönetimi ise bu konuda ulusal güvenlik endişeleri gerekçesini öne sürerek bazı belgelerin tam metnini yayınlamadığını açıkladı. Esasen bu tutum,........
© Anadolu Ajansı Analiz
