ABD işgalinin 22. yılında Irak: Yeni bir dönemin eşiğinde mi?
AA Akademi Müdür Yardımcısı Dr. Bilgay Duman, Irak'taki mevcut dengeleri ve Irak'ın geleceğine dair olası senaryoları AA Analiz için kaleme aldı.
***
20 Mart 2003’te Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Irak’ı işgal etmesiyle başlayan süreç, ülkenin siyasi, idari ve toplumsal dokusunda derin değişimlere yol açtı. Saddam Hüseyin’in devrilmesi ve ABD öncülüğündeki yönetimin kurulmasıyla başlayan bu yeni dönem, Irak’ı uzun süreli bir istikrarsızlık sarmalına sürükledi. ABD’nin askeri varlığının sonlandırılması, 2025 seçimleri, bölgesel entegrasyon çabaları gibi kritik gelişmeler ışığında Irak’ın geleceği yeniden şekilleniyor. Ancak bu dönüşüm, sadece iç dinamiklere bağlı değil, bölgesel ve küresel faktörler de Irak’ın kaderini belirlemede önemli bir rol oynuyor.
2024 yılında ABD ve Irak hükümetleri, ülkedeki Amerikan askeri varlığının sonlandırılması konusunda bir anlaşmaya vardı. Bu anlaşma kapsamında, ABD’nin Irak’taki savaş birliklerini 2025 sonuna kadar tamamen çekeceği öngörülüyor. Bu karar, Washington’un küresel önceliklerini değiştirmesi ve Irak’ta uzun süredir devam eden varlığının yarattığı siyasi maliyetlerle doğrudan bağlantılı. Ancak çekilmenin beraberinde getireceği güvenlik riskleri, Irak’ı büyük bir belirsizlikle karşı karşıya bırakıyor.
ABD askerlerinin çekilmesiyle birlikte, Irak’ta güvenlik açığı oluşabilir. Bu süreçte, İran destekli milis grupların daha da güçlenmesi, Sünni unsurların dışlanma korkusuyla radikal unsurlara yönelmesi ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin yeniden canlanma ihtimali, ülkenin güvenliğini tehdit eden başlıca riskler arasında yer alıyor. Özellikle Suriye’nin doğusunda son dönemde yaşanan gelişmeler, Irak-Suriye sınır hattını yeniden bir güvenlik sorunu haline getiriyor. ABD’nin çekilmesi, yalnızca Irak için değil, genel olarak Orta Doğu’daki güç dengeleri açısından da yeni bir denklemin oluşmasına yol açabilir.
Burada kritik soru şu; ABD’nin çekilmesi Irak’a daha fazla bağımsızlık mı getirecek, yoksa ülke yeni bir kaos dalgasına mı sürüklenecek? Bu sorunun cevabı, Irak yönetiminin iç politikada nasıl bir denge kuracağına, güvenlik güçlerinin kapasitesini artırıp artıramayacağına ve bölgesel aktörlerin nasıl bir strateji izleyeceğine bağlı olacak.
ABD’nin çekilmesi aynı zamanda Irak’ın iç siyaseti üzerinde de derin bir etki yaratacak. Irak güvenlik açıklarını kapatabilmek için ya daha fazla bölgesel ittifak kurmak zorunda kalacak ya da İran’a daha fazla bağımlı hale gelecek. Her iki seçenek de Irak’ın uzun vadeli geleceği için iç politikadaki gelişmelere bağlı olarak farklı dinamikler barındırıyor.
Zira 2025 yılı Irak için bir seçim yılı olacak. Şii, Sünni ve Kürt gruplar arasındaki rekabet, seçim sürecinin en önemli dinamiklerinden biri olmaya devam ediyor. Ancak son yıllarda Şii gruplar arasındaki iç çatışmaların daha da belirgin hale gelmesi, seçimleri daha karmaşık bir hale getirdi. İran’a yakın gruplar ile daha bağımsız hareket etmek isteyen Şii unsurlar arasındaki güç mücadelesi, Irak siyasetinde önemli bir kırılma noktası yaratabilir.
Öte yandan Sünni........
© Anadolu Ajansı Analiz
