Trump öncesi terör saldırıları: Amerika içinde silahlı kutuplaşma artıyor
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Dr. Murat Aslan, ABD'de gerçekleşen terör saldırılarının arka planını AA Analiz için kaleme aldı.
***
11 Eylül 2001'de Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) İkiz Kulelere yapılan saldırı Amerikan halkının "güven" hissini zedeledi. O ana kadar iki okyanusun arasında sorunsuz bir hayat yaşayan Amerikan halkı, ülkelerinin terörün erişemeyeceği bir ülke olmadığını anladı. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un Haçlı Savaşı'na başladıklarını ilan etmesiyle Afganistan ve Irak'ta somutlaşan Amerikan müdahaleciliği milyonlarca insanın ölmesine ve yaralanmasına, şehirlerin yıkılmasına, etnik ve mezhebi bölünmeler nedeniyle yeni tür istikrarsızlıkların ortaya çıkmasına neden oldu ve bunlarla beraber radikalleşme öne çıktı.
O dönemde, Amerikalıların "önleyici" müdahaleleri devam ederken etki-tepki zinciri radikalliği tahrik etti. Nitekim El Kaide marjinalleşirken Irak'ta ortaya çıkan DEAŞ Suriye dahil diğer devletlere yayıldı. Amerikalılar her ne kadar DEAŞ'ı yendiklerini ifade etseler de terör örgütü uygun koşullar olgunlaştıkça, bir virüs gibi birbirlerinden kopuk bir şekilde canlanmaya ve yayılmaya başladı.
ABD'nin New Orleans şehrinde 1 Ocak sabahı saat 03.45'te, DEAŞ bayrağı asılı bir aracı kalabalığın üzerine süren Şemseddin Cabbar, 15 kişinin ölümüne neden oldu. Hemen ardından New York'ta bir gece kulübüne ikinci bir saldırı gerçekleştirildi. Ayrıca Las Vegas'taki Trump Oteli girişinde Tesla bir araç havai fişek ve yakıt tankları yüklüyken alev aldı ve patladı. Böylece koordineli bir şekilde terör saldırısı yapıldığına dair şüpheler arttı. O halde bu saldırıları öncelikle kapsam ve yöntem bağlamında değerlendirmek ve sonra da muhtemel sonuçlarına eğilmek gerekiyor.
İlk değerlendirilmesi gereken konu saldırıları yapan şahıslar. New Orleans saldırısını Şemseddin Cabbar isimli Afrika kökenli bir Amerikalı gerçekleştirdi. Şahsın en dikkat çeken özelliği Amerikan ordusunda astsubay olarak görev yapmış olmasıdır. Müslüman kimliği ile basını meşgul eden Cabbar'ın, sıkı bir güvenlik soruşturması protokolü olan Amerikan Silahlı Kuvvetlerinin personel araştırma protokollerine takılmaması oldukça ilginç.
İkinci husus ise saldırıda DEAŞ bayrağı olan bir aracın Amerikan caddelerinde yol alabilmesi. Yılbaşı gecesinde o kadar güvenlik önlemi alınmasına rağmen araç trafiğe........
© Anadolu Ajansı Analiz
