Hindistan-Pakistan gerilimi: Su krizi, yeni savaşların sebebi mi olacak?
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya, Hindistan-Pakistan arasında yaşanan gerilimi ve olası sonuçlarını AA Analiz için kaleme aldı.
***
Hindistan ile Pakistan arasında süregelen geleneksel gerilim, 22 Nisan 2025'te Hindistan'ın Pahalgam kasabasında düzenlenen terör saldırısında 26 turistin hayatını kaybetmesiyle had safhaya ulaştı ve iki ülkeyi savaş pozisyonuna getirdi. Hindistan, terör saldırısını üstlenen Direniş Cephesi'nin Pakistan menşeli olduğunu iddia ederken, Pakistan bu iddiaları kesin bir dille reddederek olayın bir "sahte bayrak operasyonu" olabileceğini savundu. Hindistan saldırı sonrası Pakistan ile olan diplomatik ilişkilerini ve İndus Suları Anlaşması'nı askıya aldı. Pakistanlı diplomatları sınır dışı etti, sınır kapılarını kapattı ve vizeleri iptal etti. Pakistan da Hint vatandaşlarına verdiği vizeleri iptal etti, hava sahasını Hindistan'a kapattı ve ticari ilişkilerini durdurdu. Ancak Pakistan tarafından en büyük tepki, İndus Suları Anlaşması'nın askıya alınmasına gösterildi. İslamabad, bunu bir "casus belli" yani savaş sebebi olarak değerlendirdi.
Ağustos 1947'de Hindistan'ın İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasıyla Hindistan ve Pakistan adlarıyla iki yeni devlet kuruldu. Çoğunlukla Müslümanların yaşadığı bölgeler Pakistan'a, Hindu yönetimindeki bölgeler ise Hindistan'a bağlandı. Halkının yüzde 80’i Müslüman olan Keşmir bölgesinin Pakistan ile birleşmek istemesine rağmen, Hint yönetimi altında kalması nedeniyle bu irade sahaya yansımadı. Sonuç olarak 1947-1948 yılları arasında patlak veren ilk savaş Keşmir'in ikiye bölünmesiyle neticelendi. Hindistan "Cammu ve Keşmir" eyaletlerini kurarken, Pakistan "Azad Keşmir" ve "Gilgit-Baltistan" bölgelerinin kontrolünü sağladı. Ancak iki ülke arasında kalıcı bir barış tesis edilemedi.
1965 ve 1971 yıllarında yaşanan savaşlar ve ardından gelen ateşkes anlaşmalarıyla belirlenen "Kontrol Hattı" adil bir barışın kurulmasını yine sağlayamadı. Soğuk Savaş döneminin stratejik iklimi, zaten dünyayı nükleer bir kıyamet tehdidi altında tutuyordu. İki nükleer güç arasındaki bu gerilim, dünya için sürekli bir risk unsuru oluşturdu. 1999'daki Kargil Savaşı, Kontrol Hattı üzerindeki gerginliğin zirveye çıktığı ve iki nükleer gücün savaşın eşiğine geldiği bir dönem oldu. 2001'de Hindistan Parlamentosu'na düzenlenen saldırı ve 2019 Pulwama terör saldırısı iki ülkenin yeniden savaş pozisyonuna geçmesine yol açtı. Tarihi süreç iki ülke arasındaki........
© Anadolu Ajansı Analiz
