BUGÜN BÖYLE OLSA DA YARINLAR HEPİMİZİN
Toplumlar su testisi gibidir, ne kadar su doldurduğunuzu görmez, anlamazsınız, çünkü testi topraktan yapılmıştır, içi görünmez; ne zaman ki koyduğunuz su testiyi doldurdu, o zaman ümzüğünden akar, taşar; hatta koyduğunuz yeri ıslatır bile.
Ne alaka değil mi, bu kısmını boş verin. Hep ilgili, alakalı şeyler yapılıyor ve yaşıyoruz ya, bu da eksik kalsın değil mi!...
Ortaokul, lisede bir çok öğretmenimiz ve arkadaşlarımız solcu idi ve de biz de ailelerin kökü Demokrat Partili olsa da, biz de solcu olmuşuz da haberimiz yok.
Okur yazarız ya, duvar gazetesini ben yazıyor ve duvara asıyorum. Bazen kendi yazdıklarım çoğunlukla da gazete, dergi ve kitaplardan yaptığım alıntılardı.
Paylaştığım bir seri yazının bir yerinde Din Dersi Öğretmenim duvar gazetesinin önünde beni ilgisiz bir sebeple, suçsuz olduğum halde tokatladı. "Öğretmenin vurduğu yerde gül biter" diye öğrendiğimiz için, ses çıkarmadım.
Aradan birkaç gün geçti, yine aynı öğretmenim bir bahane bulup beni koridorda kızlar da varken tokatladı, herkes bakıyordu ama yine de ses çıkmadım.
Öğretmenim bu durumu pek sevmiş olmalı ki, bu kere de okul bahçesinde kravatım olmadığı için dövmeye kalkınca, elini tuttum ve bileğini kıvırdım. Öğretmenim çok şaşırmıştı, bilmiyor ki bir köy delikanlısı tarlada da çalışır, kürek de tutar; eli ve bileği güçlüdür.
Bana bir daha böyle davranırsanız, okul çıkışında bisikletiniz ile evinize giderken, yolunuzu keserim dedim.
Şakir Öğretmenin beni hiç ciddiye almamış olmalı ki, yine tokatlayınca, vukuat patlamış ve ben de o zaman il encümen kararı ile ilk dışı sürgün yemiştim.
Bir dönem sonrası........
© Akdeniz Gerçek
