menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alevi Açılımı mı, Asimilasyon Girişimi mi?

17 2
09.07.2025

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en sancılı meselelerinden biri olan inanç ve kimlik eksenli ayrışmalar, yüz yılı aşkın bir süredir demokratikleşmenin önünde bir engel olarak durmaktadır. Bu bağlamda, özellikle Alevi yurttaşlarımızın maruz kaldığı tarihsel dışlanma, inkâr, asimilasyon ve zaman zaman fiziksel imha politikaları, sadece bir mezhep meselesi değil; aynı zamanda bir insan hakları, yurttaşlık ve anayasal eşitlik sorunu olarak değerlendirilmelidir.

AKP hükümeti, geçmişte başlatmış olduğu “Kürt Açılımı”nın ardından, şimdi de “Alevi Açılımı”nı gündemine almış gibi görünmektedir. Ancak bugüne kadar ortaya konan pratikler, açılımdan ziyade bir yeniden şekillendirme, daha doğru ifadeyle bir asimilasyon politikasının izlerini taşımaktadır. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı çatısı altında 600’e yakın din görevlisiyle yapılan istişare toplantıları, Alevi toplumunun ana gövdesini temsil eden örgütlerin, kanaat önderlerinin ve Avrupa Alevi diasporasının tamamen dışlanması, bu sürecin samimiyetini ciddi biçimde sorgulatmaktadır.

Davet Ettikleriniz Kim, Dışladıklarınız Kim?

Alevi toplumunun itibar etmediği, herhangi bir kurumsal temsil gücüne sahip olmayan, iktidar çizgisine yakın bazı şahısların “Alevi dedesi” olarak bu sürece dahil edilmesi, açılımın kapsayıcı değil; aksine bölücü ve ayrıştırıcı bir strateji olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Avrupa’da ve Türkiye’de örgütlü yüzlerce Alevi derneği, vakfı,........

© Akdeniz Gerçek