menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dalgakıran: Hayatın Sahil Güvenliği

6 1
08.03.2025

Dalgakıran, kelime anlamı olarak "dalgaları kıran" demek ama biz bunu pek çok şeye uyarlayabiliriz: Hayatın sert rüzgârlarını, aniden yükselen öfke dalgalarını, beklenmedik tsunami etkilerini... Sonuçta herkesin hayatında bir dalgakırana ihtiyacı var, değil mi? Ama ne yazık ki bazen tam da en büyük fırtınada fark ediyoruz ki, "dalgakıran sandığımız şey meğer denize düşen bir tahta parçasıymış."

Hadi gelin, bu sağlam taşlardan yapılan dalgakıranları alıp insan hayatına bir uyarlayalım. Sonuçta, tarih boyunca insanlar limanlarını korumak için bu yapıları inşa ettiyse, bizim de hayatımızda bazı şeyleri koruyacak "dalgakıran sistemleri" olmalı!

Dalgakıranların Tarihçesi: İnsanoğlu Niye Sahilini Korumak İster?

İnsanoğlu tarihin başından beri denizle mücadele etti. Hatta o kadar ki, denizin fırtınasına karşı korunmak için M.Ö. 5. yüzyılda Antik Yunanlılar ilk dalgakıranları inşa etti. Daha sonra Romalılar bu işi mühendislik harikası haline getirdi. Osmanlı da limanlarını korumak için mendirekler inşa etti.

Peki, biz neden hayatımıza bir "dalgakıran sistemi" kuramıyoruz? Bıraksak hayatımıza kim girse sahilimize vuruyor, kim gitse kıyımızı talan ediyor. Eskiden sahili........

© Akdeniz Gerçek