menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Son çare: antibiyotikler dikkatli ve doğru kullanılmalı

10 3
28.01.2025

Antimikrobiyal direnç, bakteriler, virüsler, mantarlar ve parazitler antimikrobiyal ajanlara artık yanıt veremediğinde ortaya çıkar. İlaç direncinin sonucunda, antibiyotikler ve diğer antimikrobiyal ajanlar etkisiz hale gelir ve infeksiyonların tedavisi zor veya imkansız olur. Bu da hastalığın yayılma, ciddi hastalık ve ölüm riskini artırır. Antimikrobiyal direnç, acil bir küresel sağlık ve sosyoekonomik krizdir. Her düzeyde daha güçlü siyasi liderlik, savunuculuk ve hesap verebilirlik gereklidir ve harekete geçme zamanı şu andır.

Antibiyotikler, 1940’lı yıllardan beri kullanılan, bakterilerin neden olduğu çoğu ölümcül ve bulaşıcı hastalıkları iyileştirmek için kullanılan ilaçlardır. Antibiyotikler sayesinde son 75 yılda ortalama insan ömrünün uzadığı, milyonlarca hayatın kurtulduğu biliniyor. Ancak antibiyotiklerin kullanılmasıyla birlikte bakteriler antibiyotiğe direnç geliştirmeye başladı. Bir bakterinin bir antibiyotiğe dirençli hale gelmesi, artık o antibiyotiğin o bakterinin yol açtığı infeksiyonların tedavisinde kullanılamayacağı anlamına geliyor.

Bakteriler direnç geliştirmek konusunda o kadar yetenekli ki, artık günümüzde tıbbin geliştirdiği tüm antibiyotiklere dirençli bakterilerle karşılaşılıyor. Tüm ilaçlara dirençli bu bakteriler ölümlere neden oluyor. Günümüzde dirençli bakteriler nedeniyle yılda yaklaşık 700 bin kişi hayatını kaybediyor.

Dirençli bakteriler ekonomik kayıplara da yol açıyor. Avrupa’dan yayımlanan bir raporda sadece AB ülkeleri için dirence bağlı maliyetin –işgücü kayıpları dahil- yılda 1.5 milyar euro olduğu belirtildi. 2016 yılında İngiltere’de yayımlanan bir raporda 2050 yılında en sık görülen ölüm nedeninin dirençli bakteri infeksiyonları olacağı vurgulanmaktadır.

ON REÇETENİN EN AZ ÜÇÜNDE ANTİBİYOTİK VAR

Türkiye, OECD ülkeleri arasında kişi........

© Akdeniz Gerçek