Kurtuluş Noktası
Çıkış kapısını aramak, içinde bulunduğumuz cendereden kurtulmak zorundayız.
Kurtuluş, yola revan olmakla mümkündür. Yol alırken didineceğiz ve direneceğiz. Kurtulmak için görev ve meşru olan ne varsa yapmakla sorumluyuz. Pes etmek ve geri dönmek, yapamadım, ulaşamadım, gücüm yetmedi demek yok. Yakışmaz bize. Hedefe varamadık diye yerimizde çakılı kalamayız. Herkes gücü nispetinde kurtuluş noktasına ulaşmak için mücadele etmekle mükelleftir.
Kurtuluşun ne zaman ve nereden geleceğini bilemeyeceğimiz için seferden sorumlu olduğumuzu vurgulamak durumundayız. Zafere ulaşanların sefere çıkanlar olduğunu bellemek ve belletmek de boynumuzun borcu. Zafer er ya da geç gelecektir. Buna inanıyoruz. Zafere kimin, ne zaman ve nerede sebep olacağını, hangi çalışmanın son vuruş olduğunu da bilemiyoruz.
Gazze halkı yıllardır Siyonist Yahudilere karşı mücadele ederek kurtuluş kapısını aralamak istiyor. Var olma mücadelelerini hayatları pahasına da olsa veriyorlar. Bu var olma, zafere ulaşma ve kurtuluş kapısını aralama mücadelesi tez zamanda sonuca dönüşür diye yalvar yakar dua ediyoruz Rabbimize.
Hedefe ulaşmak, bulunan noktalara hâkim olmakla mümkündür.
Hangi iş olursa olsun isteklerine ve hedefine hâkim olmayan kişinin sonuç elde etmesi mümkün değildir. Salıverilen İsrailli esirlerin durumuna baktığımız vakit tünel dahi olsa hâkimiyetin Müslümanlarda olduğu topraklarda ve zamanlarda kâfirler Müslümanlara özenerek İslamı seçmeye çalışıyorlar. Çünkü Müslümanların içinde bulundukları ortamlarda uyguladıkları kanun ve kuralları kafalarından ileri sürdükleri kanun ve kurallar değildir. Müslümanlara yönelik........
© Akasyam
