Filistin Okumaları
Toplum olarak olaylar hakkında basın ve yayın organlarından bağımsız ya da onlara rağmen düşünemiyoruz, bize ait orijinal bir görüşü, bağımsız bir fikri, olması gereken bir öneriyi ileri süremiyoruz. Bizim yerimize başkalarının alacağı kararları, atacakları adımları ve yapacakları yorumları çokça önemsiyoruz. Birileri tarafından sevk ve idare edilmekten de son derece memnunuz. Bu yönüyle kendi ayaklarımızın üstünde durmayı henüz başarabilmiş bir toplum olmadığımızı özellikle vurgulamak itiyorum. Kabul etmemiz gerekir ki ilmen ve fehmen birilerine bağlıyız ve bağımlıyız.
Bir olay hakkında karar vermede, kararlarımızı gözden geçirmede ve uygulamada son derece tutsak olduğumuzu itiraf etmemiz gerekir. Belki bu itiraf, bizim kurtuluşumuza sebebiyet verir düşüncesindeyim.
Gazze’ye dair okumalarımızı da henüz bağımsız olarak yapabilmiş bir toplum olmadığımızı söyleyebilirim.
Şu hususları dile getirmek suretiyle bize ait okumalarımızın olması gerektiğini vurgulamak istiyorum..
En önemli okumamız, geçen günlerde İran’dan İsrail’e yönelik fırlatılan füzeler ile ilgili olacağını tahmin etmişsinizdir. Hemen her olayda olduğu gibi bu olayda da okumalarımızı tersinden yaptığımızı, yapılan yorumların genel itibariyle bize ait olmadığını, önümüze sürülen hazır söylemler olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda İran’ı haksız görmekten, olmaması gereken eleştirileri ardı sıra sıralamaktan uzaklaşmamız gerektiği kanısındayım. Şimdi fırlatılan her bir füze, kaldırılan her bir İHA Gazze için bir nefes olduğunu veya olacağını düşünenlerden biriyim. Atılan her bir taşın isabet etsin/etmesin soykırıma uğrayan bir halk için çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Bu saldırı hiç olmazsa İsrail’in gücünü iki tarafa çevirmesine yarayacağını itiraf etmemiz gerekir.........
© Akasyam
visit website