menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Değişimi Iskalamak

5 1
05.04.2025

Gözümüzün önünden akıp giden zamana biraz dikkat kesilin. Koltuğunuzu balkona çekin. Kendinize odaklanmaya çalışın. Çevrenizi kolaçan edin. “Neredeyim? Ne yapıyorum? Yapmam gerekenler nelerdir? Kendimi doğru yerde ve doğru zamana göre konumlandırabilmiş biri miyim? Başlangıç noktası ile bitiş noktası arasındaki ince çizgiyi kaçıracak olursam, gösterdiğim tüm çaba beyhude olacağının farkında mıyım?” gibi soruları kendinize sorun.

Tarih sahnesinin nasıl da her an gözlerinizin önünden akıp gittiğini, insanların kabuk tutarak şekil değiştirdiğini ve şekillendiğini görmeye çalışın. Çayın demini alması için ocakta fokur fokur çaydanlığı kaynatırsınız sonra da demin kıvama erişmesi adına da üstüne bir havlu atar, bekletirsiniz. Yoksa damak tadı vermez çay. Yoksa muhteşem manzara karşısında yudumlamaya değmez.

Deveran eden sonbahar bulutlarının hızlı çekimde kaydedilen görüntüleri gibi odaklanın kendinize ve çevrenize…

Tren, rayların üzerinden akıp gidiyor; gemi, uzun süredir beklediği limandan demir almaya çalışıyor; otobüs, son yolcuyu da almak için peronda uzun süredir bekliyor, uçak havalanmak üzere piste doğru ilerliyor; sarı taksiler şehir içi dolmuşlar müşteri kapmak için birbirleriyle yarışıyorlar. Tomurcuklar yaprağa dönüştü, erikler pazara düştü. Cadde ve sokaklar farklı enstrümanları bir arada ve uyum içinde tellendiriyorlar.

Her sabah dükkanların kepenkleri kulakları sağır edercesine gıcırdıyor, yerlerinden kalkmak istemiyorlar adeta. Zorladığınız zamanlarda da feryad-u figanı basiyorlar. Demirci ustalarının salladığı balyozlar, marangoz çıraklarının sürtmeye devam ettikleri zımparalar, kaynakçıların demirleri birbirine yapıştırarak adına ortaya savurdukları şimşeği aratmayan ışık hüzmeleri ortalığı velveleye vermekle kalmıyor gözleri de kamıştırıyor. Fırıncı, sıcak ekmek yetiştirmek için odun üstüne odun atıyor fırına. Keşmekeş bir trafik var hayatta, biri sağa dönerken diğeri sola. Biri eve dönerken diğeri evden çıkıyor, biri gelirken diğeri gitmeye çalışıyor bu diyardan.

Hayat bu işte...

Saatlerdir keskin gözleriyle kabuğunu kıracak bir lokmacık kuşu bekleyedursun kartal, onlarca yavruyu her türlü zorluğa rağmen uçurtabilmiş olmanın hazzını yaşıyor şimdilerde........

© Akasyam