Utanmalıyız!
Hadi okullar gibi, hep konuştuğumuz bir sorunun çözümü, çok katmanlı ve zor olduğu için hayata geçirilemiyor belki ama, Türkiye Ermeni toplumunun desteğe ihtiyaç duyan üyelerine bu desteği kapsayıcı ve istikrarlı biçimde sağlamak bu kadar zor olmamalı. Üstelik, vakıfların toplam kaynak ve gelirleri buna fazla fazla el verirken. Zenginlik içinde bu fakirliğin yaşanması üzüntüyü de utancı da katlıyor.
Ortak yönetim, ortak bütçe ve koordinasyon gibi hususları hep okullar sorununu konuşurken gündeme getiriyoruz ama belli ki böyle bir ortak bütçe ve koordinasyon ihtiyacı toplum içi sosyal yardım faaliyetlerinin düzenlenmesi için de gerekli. Sadece değil ama özellikle yaşlı bireyler için haliyle sağlık ihtiyaçları ve harcamaları bu yardımların önemli bir kısmını oluşturuyor.
Bu açıdan bakınca da hastanelerimiz varolması gereken sosyal hizmet organizasyonunun doğal olarak en önemli parçasıdır. Gelgelelim, Patrikhane Sosyal Yardım Komisyonu’nun (PSYK), Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu’nun (Sahi, ne oldu hastane seçimleri? Hepten unuttuk) geçen hafta Agos’ta yer alan ifadelerine bakacak olursak patrikhane, hastane ve vakıflar arasında bu konuda sağlıklı işleyen bir koordinasyon yok. Sanki herkes topu ötekine atmaya çalışıyor. Halbuki, bu topun beraberce döndürülmesi gerekiyor. Bünyesinde bir de bakımevi barındıran hastane bu işin dışında kalırsa amaca ulaşılamaz. Öte yandan, Şirinoğlu muhatabının PSYK değil tek tek vakıflar olduğunu söylüyor. Bir işi yapmanın birden fazla yolu olabilir; yeter ki anlaşılsın ve bir yoldan gidilsin. Herkes farklı yoldan gidince işgücü,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d