menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İtimatsızlık bürosu

12 4
21.02.2025

Türkiye Ermeni toplumu bir süredir maalesef çeşitli kurumlardan gelen usulsüzlük ve yolsuzluk haberleriyle meşgul. (Gerçi “meşgul” de biraz lafın gelişi; Ermeni toplumunda bu konuların görmesi gereken ilgiyi gördüğünü söylemek zor.) ‘İtimat Büro olayı’ da bunlardan biri. Olayın kendisinin ve sonuçlarının önemi ve vahameti bir tarafa, bu olay Türkiye Ermeni toplumunun sorunlarının, sistemik-yapısal yanlışlıklarının ve yetersizliklerinin de iyi bir göstergesi oldu. O açıdan üzerinde durmaya değer.

İlk bakışta, İtimat Büro konusundaki bu tartışma bir yıl evvel Patrikhane’nin yaptığı bir açıklamayla başladı, daha doğrusu kamuoyunun gündemine geldi gibi görünüyor. Hâlbuki çok daha önce, 2016’da İtimat Büro’da bağışların yerine ulaştırılmaması, hatta belgede tahrifat iddiası gibi bazı sorunlar yüzünden değişikliğe gidilmiş, bu iş o güne kadar burayı işleten kişiden alınıp Peder Şirvan Mürzoğlu’nun eşi Narod Mürzoğlu’na verilmişti. O zamanki VADİP’in genel sekreteri müteveffa Harutyun Şanlı’nın ifadesine göre Patrikhane yetkilileri “başka kimseyi bulamadıkları” ve Narod Mürzoğlu daha evvel İtimat Büro’da çalıştığı ve “güvenilir” olduğu için bu işi ona vermişler. Şanlı o zaman bu devir konusunda doğan şüphelerin kendilerine aktarıldığını, bu görevlendirmeyi yapanın Patrikhane olduğunu ama kendilerinin de sürecin takipçisi olacaklarını söylemiş ve eklemiş, “Bizler bu sorunu gündeme getirenler olduğumuza göre bir karar verilirken bizim de sürece dâhil olmamız gerekirdi. ‘Ben yaptım oldu’ zihniyeti yüzünden bir sıkıntı yaşanmamasını diliyoruz. Yeni başlayan kişiye de şüpheyle yaklaşmak doğru değil. Patrikhane tüm sorumluluğun kendilerine ait olduğunu söylüyor, tabii ki bizler de sürecin takipçisi olacağız.” Maalesef, Şanlı’nın temennisi karşılık bulmadı ve İtimat Büro tekrar olumsuz........

© Agos