menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ERVAB ne yaşar ne yaşamaz

15 0
28.02.2025

Geçen hafta İtimat Büro olayı üzerinde durmuş ve bunun, olası bir yolsuzluğun veya usulsüzlüğün ötesinde, toplumumuzdaki yapısal-sistemik yanlışlıkların ve yetersizliklerin bir göstergesi olduğu için de üzerinde durmaya değer olduğunu söylemiştim. Bu vakanın ortaya koyduğu yetersizliklerin bir kısmı da ERVAB’la ilgilidir. Nitekim, geçen haftaki yazımın sonunda, İtimat Büro’yla ilgili incelemenin yapılmasında ERVAB’ın başarısız olmasının da bu yapısal-sistemik yetersizliklerin bir sonucu olduğunu, zira ERVAB’ın varmış gibi yapılan ama aslında olmayan bir organ olduğunu ileri sürmüştüm. Bu hafta bunu biraz açmaya, açıklamaya çalışayım.

Yıllardır, Türkiye Ermeni toplumunun vakıflarının ve vakıf çatısı altında toplandıkları için okullarının ve diğer kurumlarının koordinasyon içinde çalışabilmesi için ortak bir teşekküle, az çok merkezî bir yapıya ihtiyaç olduğunu söylemekten yorulduk. Dolayısıyla, bu açıdan bakınca ERVAB gibi bir organın olması gerektiği açık; açık ama böyle bir organın düzenli, istikrarlı ve etkili çalışabilmesi için birtakım koşulların hayata geçirilmesi gerekiyor.

Bunların başında, böyle bir organın çalışma ilkelerinin, nasıl bir yönetim yapısı olduğunun, hangi alt kurul veya komisyonları olduğunun, bunların nasıl oluşturulduğunun ve sorumluluklarının ne olduğunun, gerekli görevlere seçimlerin nasıl yapıldığının ve kararların nasıl alındığının yazılı ve resmî olarak kayda geçirilmesi geliyor. Buradan da böyle bir organın resmî bir varlığının olması gerektiği sonucuna geliyoruz.

Bu sebepledir ki ERVAB için “yoktur” diyorum, çünkü ülkenin yasal mevzuatına göre böyle bir kurum........

© Agos