menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hatırlamak ihtiyaçtır

13 20
19.06.2025

Telefonda kendini tanıttığında şaşırmıştım. Aynı şehirden ve aynı meslekten olmamıza rağmen siyasi görüşlerimiz arasındaki uçurum nedeniyle farklı kutuplarda konumlanmıştık ve bu nedenle uzun zamandır görüşmemiştik. Yaşça benden büyüktü, ‘buyur Metin Abi’ dedim.

Kısa bir hâl hatır faslından sonra hemen konuya girdi ve “kitabını okudum” dedi.

Dokuz yaşına kadar ailesiyle yaşadığı köyünden çıkarıldıkları ölüm yürüyüşünde çocuk gözleriyle sayısız vahşete tanık olmuş, sonrasında annesinden zorla koparılıp Müslümanlaştırılmış, adı Heranuş iken Seher olmuş, farklı kimlikle yıllarca suskun yaşamış anneannemin hikâyesini anlattığım 'Anneannem' isimli kitabımdan söz ediyordu.

Sonra ‘çok etkilendim’ dedi bir süre sustuktan sonra ama…” diye başladığında bildik tartışmanın canımı sıkacağını düşünerek kendimi duyacaklarıma hazırladım.

Önce, ‘ama Ermeniler’ diye başlayan, resmi anlatının bildik birkaç cümlesini arka arkaya sıralamıştı ki araya girip ‘ama çocukların, Heranuş’un, Maryam’ın, Horen’in ve diğerlerinin ne suçu vardı Metin Abi?' dedim, yine bir süre sustu ve ardından “Poto Saatçiyi hatırlıyor musun?” diye sordu. ‘Hayal meyal’ diye karşılık verdim, sözün buraya niye geldiğini merak ederek (Poto, Anadolu’da ‘kısa boylu’ anlamında kullanılır).

Anlatmaya devam etti. “Babam sık sık elimden tutar beni çarşıya götürürdü, dükkanının önünden her geçtiğimizde Poto Saatçi elindeki işi bırakır, dışarı fırlar, babamın önünde iki büklüm olur........

© Agos