menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"Koruyan El" (2)

17 0
28.08.2025

Bir önceki yazıda Wolfgang Schorlau’nun ‘Koruyan El’ isimli kitabında konu ettiği Thüringen Heimatschutz (NSU) isimli Neonazi örgütünün işlediği cinayetlerin kovuşturulma yöntemleri ile Hrant Dink cinayeti arasındaki paralellikleri, soruşturma savcılarının tespitleri üzerinden anlatmaya başlamıştım.

Bu yazıda özellikle istihbarat örgütlerinin muhbir devşirme ve muhbir kullanımına ilişkin kullandığı yöntemlerdeki benzerliklere odaklanmaya çalışacağım.

Bir cinayet vakasını anlatırken şöyle diyor Schorlau;

“Yine bu soruşturmada Anayasa’yı Koruma Teşkilatı’nın, yani asli vazifesi çoğulcu demokratik sistemi korumak olan kurumun, bu kanlı cürüme çok tehlikeli bir yakınlıkta olduğu, polise cinayetin aydınlatılmasında yardımcı olmak bir yana, soruşturmayı-siyasetten aldığı destekle-sistemli bir şekilde engellemeye çalıştığı ortaya çıkacak.

Anayasayı Koruma Teşkilatı, Almanya’nın temel istihbarat örgütü, bu örgütün kadroları İkinci Dünya Savaşından sonra Federal Almanya Cumhuriyeti kuruluşunda büyük ölçüde eski Nazi güvenlik bürokratlarından oluşturulmuş. Çünkü o dönemler asıl düşman komünistlerdir. Böylece bu örgütün kadrolarındaki hâkim ideolojik yapı Nazizm’dir.

Schorlau gerek Anayasayı Koruma Teşkilatı gerekse polis istihbaratının, iki Almanya’nın birleşmesinden sonra da çok sayıda kararlı militan Neonazi’yi muhbir olarak devşirdiklerini de anlatıyor. Bu muhbirler aracılığıyla istihbarat örgütleri, Neonazi sahnesini yakından izliyor, inşasına da katkıda bulunuyorlar.

Muhbirin suçun inşasına katıldığı eylemlerde devlet, doğal olarak muhbirini korumak istiyor, açığa çıkmaması için tedbirler alıyor. Hatırlayalım, Hrant Dink cinayetinde muhbirin suçun azmettirilmesindeki rolü ve aktif katılımı, ancak o dönem devlet içindeki odakların iktidar savaşı sayesinde ortaya çıkabilmişti. Muhbir devşirilmesindeki usulsüzlükleri de, muhbirin suçun inşasındaki rolünü de bu şekilde öğrenebilmiş, muhbirin cinayetteki rolü ortaya çıktıktan sonra dönemin Emniyet kadrolarında yaşanan telaşa hep birlikte tanık........

© Agos