Fesih Bildirisi’nde 2 kelime: Soykırım ve Lozan
PKK’nın silah bırakma açıklamasından başka konu yok gündemde şu anda. Ama bu konuda insanların eteğinde çok taş var; onların dökülmesini beklemek lazım.
Lazım ama, olay o kadar güncel ki, iki satır yazmamak da zor. Çünkü farkında mıyız bilmem, Türkiye çok önemli bir “şerden hayır” olayı yaşamakta. Şöyle ki: Bu devlet kurulduğundan beri demokrasiyi engellemekte kullanılan başlıca kavram olan Kürt Meselesi, ilk defa gerçek bir demokrasi yaratmanın umudunu vermeye başladı.
Bu “erken” yazıda yoğunlaşmak istediğim 2 kavram var, Ulusalcıların kızgın biçimde dile getirdikleri Soykırım ve Lozan. Birincisinden başlayalım.
***
Soykırım kelimesi Bildiri’nde 5 yerde geçiyor:
1) “(…) soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda (…);
2) “(…) İmralı işkence ve soykırım sisteminde (…)”;
3) “(…) Önder APO İmralı soykırım sistemi ile mücadele ederek (…)”;
4) “(…) inkâr ve imha siyasetine, soykırım ve asimilasyon politikalarına (…)”
5) “(…) yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek (…)”.
Buralarda soykırım, 1948 Soykırım Sözleşmesi’ndeki “ırksal/dinsel bir grubu kısmen de olsa yok etmek” anlamında kullanılmıyor. PKK’nın sert üslubu içinde, Kürtlerin şikayet ettiği “çok kötü muamele ve haksızlık” anlamı taşıyor. Zaten, yukarıdaki ikinci şıkta “İmralı soykırım sistemi” biçiminde geçiyor olması da bunu göstermekte.
Ama sert üslup tamam da, hatalı. Barış’ı nihayet başlatacak böylesi hayırlı (ve çok nazik) bir eyleme girişirken, bu kelimenin Türkiye’de sadece “Nazilerin Yahudilere uyguladıkları mezalim” anlamına geldiğini hesap etmeleri gerekirdi PKK yöneticilerinin.
Düşünün ki, çeşitli kaynaklara göre 300.000 ila 800.000 Anadolulu Ermeni’nin İttihatçılar tarafından yok edildiği 1915-16 için “soykırım” dendiğinde Türk insanı kulaklarını nasıl otomatik tamponlarla kapatıveriyor ve artık hiç bişey dinlemek istemiyor.
Ayrıca, Kürtlere karşı Türk devletinin uyguladığı temel politikanın asimilasyon olduğu ve bununla soykırım’ın bir araya gelemeyeceği de hatırlanmalı.
Tabii, dürüst olmak için şu kadarını da ilave etmeliyim ki, Dersim asimilasyonu reddetmişti…
***
Lozan kelimesi Bildiri’de 2 yerde geçiyor:
1) “(…) Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı (…)”,
2) “(…) Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşmasının ve 1924 Anayasasının öncesini referans alarak (…)”.
Burada Bildiri, daha önce de 1639 Kasr-ı Şirin’le 2’ye (Osmanlı, İran) bölünmüş olan Kürtlerin Lozan’da bu sefer tekrar 3 ülkeye (Türkiye, Irak, Suriye) dağıtılmasını kastediyor.
Bildiri’de kasıt bu mudur kesin bilemem ama, Lozan Kesim III’te Gayrimüslim ve Müslim yurttaşlara (ve Kürt kelimesi kullanılmadan Kürtlere) getirilmiş hakların bugüne kadar inkar edildiği bilirim. Şöyle ki:
a) “Türkçeden başka dil konuşan T.C. yurttaşları” olarak Lozan Md. 39/5’te verilmiş;
b) “Tüm T.C. yurttaşları” olarak Lozan Md. 39/3 ve 4’te verilmiş;
c) “Türkiye’de oturan herkes” kategorisinde olmak hasebiyle Lozan Md. 38/1, 2 ve 39/2’de verilmiş haklar hiç uygulanmadı.
Burada ancak madde zikriyle kısaca değinebildiğim bu inkar edilmiş hakları görmek için Lozan Barış Antlaşması metnine © Agos
