menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kolektif Körlük: Bir Toplumun Çöküşüne Dair Analiz

18 1
16.01.2025

Tarih boyunca toplumlar, kendi yapılarını güçlendirmek, birliği korumak ve geleceği şekillendirmek amacıyla çeşitli sistemler geliştirmiştir. Ancak bazı durumlarda bu sistemler, sadece güçlülerin çıkarlarına hizmet eden bozuk bir mekanizmaya dönüşür. Bu bozuk sistemler, toplumun tüm enerjisini, adeta bir çarkın dişlileri gibi, bu yapıları aklamak ve devam ettirmek için harcamaya zorlar.

Bu bağlamda kolektif körlük, bir toplumun ortak bir bakış açısıyla sorunları görmezden gelmesi, eleştiri ve sorgulama yerine mazeret üretmesi durumunu tanımlar. Bu kavram, sadece bireylerin değil, tüm bir toplumun geleceğini tehdit eden bir olgudur. Günümüzde birçok toplum, çeşitli sosyal, ekonomik ve siyasi sorunlarla karşı karşıya kaldığında, bu sorunları kabul etmekte zorlanmakta ve onları normalleştirerek geçiştirmektedir. Bu durum, toplumsal bir körlük haline dönüşür ve aslında varoluşsal bir tehdidin habercisidir.

Gerçeklerden Kaçış ve Mazeret Üretimi

Bir toplumun kendi gerçeklerini görmezden gelmesi, eleştiriyi değil mazereti seçmesi ve sorumluluğu paylaşmak yerine dağıtması, kolektif körlüğün ilk adımlarıdır. Örneğin, eğitim sisteminde yaşanan sorunları ele alalım. Bir ülkede öğrencilerin akademik başarı seviyeleri düşerken, toplumun bir kısmı bu düşüşü ekonomik krizlere bağlar, bir kısmı ise öğrencilerin motivasyonsuzluğunu suçlar. Ancak bu tartışmalar sırasında kimse, sistemin kendisinde var olan köklü sorunlara odaklanmaz. Sonuç olarak, bu problemler çözümsüz kalır ve kuşaktan kuşağa aktarılır.

Bu tutum, yalnızca eğitimle sınırlı değildir. Yolsuzluk, eşitsizlik ve çevre kirliliği gibi pek çok sorun, bireyler ve kurumlar tarafından görmezden gelinir. Mazeret üretmek kolaydır; “Bizden öncekiler de böyle yaptı” ya da “Bu, dünya genelinde bir sorun” gibi........

© Adil Medya