"Babayı öldürmek" ve Kara Arslan
“Medeniyet, biraderlerin ayaklanmasý ve baba katliyle gerçekleþir” diyen Thoma'nýn bu sözünü kendi medeniyetimize uyarlamamýz mümkün görünmemektedir. Zira Artuklu þehzadesi Kara Arslan, sorumluluk duygusunun bir gereði olarak Mardin Kalesi'nde açlýk ve hastalýktan telef olan halkýnýn daha fazla ýstýrap çekmesine mani olabilmek için o “kötü” eylemi gerçekleþtirmiþti.
Prof. Dr. Mustafa Öztürk / Mardin Artuklu Üniversitesi
Babayý öldürmek kavramý, Sigmund Freud'un öncülüðünü yaptýðý Freudyen psikolojide kiþiliði oluþturan süreçlerden biri olarak ele alýnýr. Baba kavramýný genellikle korkulacak bir otorite figürü gibi izah eden Freud, erkek çocuklardaki olumsuz baba takýntýsýna Oedipus Kompleksi ile açýklýk getirir. Freud, bu kompleksi de erkek çocuðunun babasýna duyduðu öfke ve annesine duyduðu yakýnlýk hislerine baðlar. Buna göre 3-5 yaþ aralýðýndaki çocuk, bilinçsizce annesine yakýnlýk duyar fakat bu yakýnlýk isteði sebebiyle babasýnýn onu cezalandýracaðýný bilir. Çocuk, babasý ile rekabete girmek istese bile bunun iþe yaramayacaðýnýn farkýndadýr. Çünkü babanýn kendisinden katbekat güçlü olduðunu bilir ve eðer bir çekiþmeye girerse babasýnýn onu "iðdiþ" edeceðini düþünür. Netice itibariyle baba, çocuk ile annesinin arasýna girmiþ güçlü bir cezalandýrýcýdýr. Böylece çocuk, babasýna karþý konulmaz bir öfke duyar.
Franz Kafka'nýn Babaya Mektup isimli eseri, Freudyen psikolojinin sistematikleþtirdiði babayý öldürme veya olumsuz baba figürünü þaheser düzeyinde ele alan çalýþmalardan biri olarak gösterilir. Babasýndan ne kadar korktuðunu belirterek esere giriþ yapan Kafka, babasýndan herhangi bir þiddet görmemiþ olmasýna raðmen onun yanýndayken kekelemeden konuþamaz. Ýþe yaramaz ve içine kapanýk bir çocuk olduðunu düþünen babasýnýn söylediði her söz onun için Tanrý buyruðu niteliðindedir. Kafka, eserde bu durumu þöyle anlatýr:
Konuþmaktan çekinir oldum. Belki bir basýn danýþmaný olmayacaktým ama etrafýmdaki insanlarýn sohbetlerine katýlabilirdim. Ne yazýk ki sen, henüz ufacýk bir çocukken bana konuþmayý yasakladýn. 'Ýtiraz yok!' diyerek beni susturdun ve vücut dilinle peþimi býrakmayacak kabuslar yaþattýn.
Kafka, evlenme isteðini babasýna açtýðýnda babasý, evlenmek istediði kadýnla dalga geçerek onu aþaðýlar. Küçümsenerek özgür iradesi hiçe sayýlan Kafka'nýn babasýna duyduðu kýrgýnlýk ve öfke bundan ötürü hayatýnýn sonuna kadar devam eder. Ýþte bu hiçe sayýlma psikolojisinin getirdiði baský hâli, onu sevgisiz bir babanýn bir çocuða ne denli zarar verebileceðine ýþýk tutan bu eserini kaleme almaya sevk eder.
Babasýna kýyan Artuklu þehzadesi Kara Arslan
Ýster Freud'un savunduðu psikolojik sebeplerle deyin, ister duruma göre hareket etmenin zorlayýcý yönlendirmeleriyle deyin, tarih sayfalarýnda evladýn babasýný öldürdüðü pek çok örneðe rastlamak mümkün. Mete Han'ýn, babasý Teoman'ý töreye uymadýðý ve ondan daha iyi bir kaðan olacaðý iddiasýyla öldürüp Hun Devletinin baþýna geçmesi akla gelebilecek ilk ve en eski örneklerden biri olsa........
© Açık Görüş
