menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ticaret savaşları ve Türk imalat sanayi 2.0

9 1
09.04.2025

Türkiye'nin ihracat kapasitesi ve üretim gücü, küresel belirsizlik ortamında Türk firmalara ciddi avantajlar getirebilir. Çin ve Avrupa Birliği'nden ithalatı zorlaşan veya maliyeti artan ürünlerde Türkiye alternatif bir destinasyon olarak ABD tarafından tercih edilebilir.

Dr. Deniz İstikbal/ Medipol Üniversitesi

Küresel ekonomi insan kaynağına, teknolojiye ve sermayeye dayalı şekilde üretim gerçekleştiriyor. Ortaya çıkan değer toplumların gelişmişlik seviyesine göre bölüşülüyor. Birçok ülkede gelir dağılımının bozukluğu nedeniyle adaletsizlikler yaşanıyor. Bir benzeri durum toplam nüfusuna oranla dünya ekonomisinden daha fazla pay alan aktörler için de geçerli. Örneğin IMF'e göre 2025'te dünya ekonomisinin toplamı 115 trilyon dolarlık hacme ulaşacak. Bu miktarın büyük çoğunluğu Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde bulunuyor. Özellikle ABD 30 trilyon dolarlık iktisadi büyüklüğüyle en büyük ekonomi olarak sistemde yer alıyor. Aynı zamanda dünyanın en büyük ithalatçısı konumunda olan ABD, 2024'te 4,1 trilyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Aynı yıl ABD'nin ihracatı ise 3,1 trilyon dolar oldu ve ikinci en büyük ihracatçı konumunu korudu. Avrupa Birliği ise geçmiş dönemlere kıyasla küresel ekonomiden aldığı payı koruyamadı ve gerilemeyi sürdürüyor. 2024'te global ekonomiden aldığı pay yüzde 18'e düşen AB'nin gelecek yıllarda payının azalmayı sürdürmesi bekleniyor. Özellikle ticaret savaşlarının meydana getirdiği iktisadi belirsizlik birliğin rekabet gücüne ciddi tehdit oluşturuyor. Uluslararası tahminlere göre ABD'nin işleme aldığı gümrük tarifeleri küresel ticareti 760 milyar dolar aşağıya çekebilir. Bu durum IMF'nin 115 trilyon dolarlık küresel ekonomik büyüklük tahminini de düşürmesi anlamı taşıyor.

Almanya, Japonya, Güney Kore, Çin ve Vietnam gibi ülkeler ihracat merkezli kalkınma modelinin birer yansıması. Bu ülkeler küresel ticarette yaşanabilecek gelişmelere karşı hassas olmaları nedeniyle bireysel gelir, firma karlılığı ve istihdam gibi olgular üzerinden etkilenebiliyor. Japonya, Güney Kore ve Almanya işgücü alanında problemlerle karşı karşıya iken ABD'nin gümrük vergilerine maruz kalıyorlar. Diğer ülkelerin de global belirsizlik ortamından etkilenmesi bu aktörlerin ihracatlarına negatif yansıyabilir. ABD'nin gümrük tarifleri üzerinden başlattığı ve günümüzde daha da öne çıkan ticaret savaşları Küresel Finans Krizinden itibaren tartışılan bir konu. 2008-2025 arası dönem incelendiğinde birçok gelişmiş ülkenin ticari korumacılık önlemlerine başvurduğu görülüyor. Özellikle ABD, Almanya, Fransa,........

© Açık Görüş