Türkiye’nin ilk ödüllü müze binası yıkılacak!
Barındırdığı Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkılması gündemde. Muratpaşa İlçesi, Bahçelievler Mahallesi, 12410/1 parselde bulunan müze, 30 bin m2’lik alanı kapsıyor. 1972 yılında hizmete açılan müze, Türkiye’de ulusal yarışmayla inşa edilen ilk müze binası olma özelliğini taşıyor.
ANTALYA MÜZESİ ULUSAL YARIŞMAYLA İNŞA EDİLDİ
Antalya’da turizm vizyonunun gelişmeye başladığı yıllarda dönemin Bayındırlık Bakanlığı’nın 1964 yılında açtığı ‘Antalya Bölge Müzesi Mimari Proje Yarışması’nda, Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler’in müellifi olduğu proje birinci seçildi. 1968-1971 yılları arasında kentin yeni gelişim aksı üzerinde inşa edilen Antalya Arkeoloji Müzesi, 1972 yılında hizmete açıldı.
YARIŞMAYA ÇAĞDAŞ TÜRK MİMARLIĞININ SİMGE İSİMLERİ KATILDI
Aynı yarışmada Şaziment Arolat ve Neşet Arolat’ın projesi ikincilik, Dr. Hayati Tabanlıoğlu ve Yusuf Ergüleç’in projesi ise üçüncülük ödülüne layık görülmüştü. Yarışma Jürisi’nin, 14 Şubat 1964 tarihli raporundan, elenen proje sayısının 40’a yakın olduğu görülüyor. Ödüle değer görülen projelere bakıldığında ise çağdaş Türk mimarlığının yakın döneme damgasını vuracak olan önemli isimlerinden oluştuğu görülüyor. Planlı kalkınma adımlarının öne çıktığı bu dönemde birçok kentte inşa edilen yeni kamu yapılarında dönemin mimari çizgilerinin etkisi vardır. Bu anlayışın tasarımlarında ortaya konulan kent, mekân, insan ve hafıza ilişkisi ilerleyen yıllarda daha çok anlam kazanacaktır.
CAZİP ÇEVRE, ZENGİN PEYZAJ VE GEÇMİŞ ZAMANLARIN YAŞAMA ORTAMI
O zamanki adıyla Antalya Bölge Müzesi için seçilen yerin gerekçesi, jüri raporunun önsözünde şöyle özetleniyor: “Antalya’nın kuzeydoğusundaki iskân bölgesinin en sonunda, güneyden kayalık ve tatlı bir sahil şeridi ile kuzeyden de Bey dağlarının zengin görünüşüyle sırım sınırlanır. Böylece kuzeyden şehre bağlanan yol ile cazip çevre, zengin peyzaj ve geçmiş zamanların yaşama ortamını günümüze getiren çok sayıda sanat objeleri müzenin konumu için ilkel veriler olacaktır. Jürimiz gelen projeler üzerinde bir takım kesin kriterler belirtmeden, genellikle plan konsepsiyonu, sanat objeleri ile yapının ilgisi, plastik yapı nizami ile değişken mekân problemlerinin tümüne ve iklim özellikleriyle yapının ilgisi gibi önemli değerler içinde projeleri eleştirtme ve değerlendirme yoluna gitmiştir.”
BİRİNCİLİK ALAN PROJENİN ÖZELLİKLERİ NEYDİ?
Barındırdığı eserlerle bugün Türkiye’nin önde gelen arkeoloji müzelerinden biri olan Antalya Arkeoloji Müzesi için seçilen yer kadar, proje de önemlidir. Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler’in hazırladığı 13. sıra numaralı projeyi birincilik ödülüne layık bulan jürinin gerekçesinde bu önemin altı çizilir: “Vaziyet planındaki yerleşme düzeninin, güneyde zengin teşhir bahçe ve avlularına imkân verecek şekilde tertibi, müze girişinin ara yoldan oluşu ve buradan müze holüne girildiğinde cazip perspektiflerin bulunuşu, seksiyonların teşhir fonksiyonuna uygun çözümü ve aydınlatma şekillerinin isabeti, lâpidaryum kısmının programa uygun ölçüde enteresan halli, çatı kademelerinin aydınlatma, tabii havalandırma imkânlarını vermesi ve kitleleri hafifletici tesiri, lojmanların yeri ve seksiyonların teknik tesislere bağlanışı, iç ve dış sirkülasyonun iyi çözümlenmesi uygun görülmüştür… Bu proje 1. mükâfata layık görülmüştür.”*
İNSANI YORAN DEĞİL, İNSANA KENDİNİ ANLATAN BİR TASARIM
Yarışma jürisinin birinciliğe layık bulduğu mimari çözümleri ve uygulama gerekçelerini okurken, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin salonları ve avlusundaki gezinin insanın zihninde canlanması; mekân ve insan ilişkisinin bütünlüğünü ortaya koyuyor. Bu, günümüzde yeni inşa edilen devasa müze binalarının bazılarında gördüğümüz insanı yoran, boğan ve........
© Açık Gazete
