menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

OLMADI MURAT

6 1
24.04.2025

SEDAT YILDIRIM SARICI* – 35 yıl önce mafya cenneti Doğu Londra’da bir kebapçıda bulaşıkçı olarak işe başlamışım. İşi kapmış, yol almış, sektörde ehilleşmişim. Komilik, garsonluk, barmenlik, tatlı hazırlama, menajerlik; her iş reklam sunar.

Patron hafta sonları restaurant bölümünde piyano çalıyor. Dolup taşıyoruz. Yetişemiyoruz. Eleman alınacak.

İşe yeni başlayacak, üniversiteli yaşlarda bir gence işi tarif etmem isteniyor. Adı Murat.

‘Bilir kişiyim’ ya, başlıyorum fasıl fasıl çömezlik çözümlemesine. Bulaşıkları şöyle yıkayacaksın, aynaları böyle sileceksin, tuvaletlere öyle bir bakacaksın ki.

Çocuk beyefendi. İtiraz edemiyor. Diyor ki, “abi ben buraya keman çalmaya geldim”.

İyi o zaman, diyorum, patronla konuş. Konuşuyorlar. Bana dönüyor;“Abi ben bulaşıkçı olacakmışım, arada bir keman çalacakmışım, siz anlatmaya devam edin.”

Diyorum ki anlattığım bütün bu işleri 15 gün daha ben yapayım. Sen konservatuardan gangsterler diyarına intibak şokunu atlatınca kutsal vazifelerinle iştigal buyurursun.

İşi öğreniyor ama çalıştığımız restaurant birkaç ay sonra sabaha karşı soyuluyor, tahrip ediliyor, buzdolapları parçalanıyor. Dükkan kapanıyor, işsiz kalıyoruz. Başka işler bakıyoruz.

Suzan’la henüz evlenmemişiz. Tanışalı çok olmamış. O da klasik gitar çalıyor. Tanıdığı avukat bir çift varmış, evleneceklermiş. Düğününde bizim müzik yapmamızı istiyorlarmış.

Balkan çiganlarından türkülerimize, Rus folkundan caz klasiklerine repertuar hazırlıyoruz. Avukatların düğününden kişi başı 20 pound para kazanıyoruz. Bir haftalık mutfak gideri sağlamda artık. Kim tutabilir bizi. Davetlilerin arasına karışıp aylar sonra doğru dürüst yemek bile yiyoruz.

Kiraya verecek para yok. Londra’nın en yoksul bölgesi Hackney’de onarım için bekleyen tek yatak odalı belediye lojmanının kapısını kırmış, işgal etmiştim.

Yan dairede yaşlı bir Musevi komşumuz kalıyordu. Biz gündüzleri iş ararken bir gün mahallenin bebeleri adamcağızın evini yakmışlardı. Az kalsın bizim ev de yanacakmış. Ertesi gün fakir ihtiyar evine geldi. Beni çağırdı. Viraneyi........

© Açık Gazete