KIRIM TÜRKÜLERİ SENFONİDE
SEDAT YILDIRIM SARICI* – Yaban elde türkü ilaç gibidir. Eczaneye koşmadan, para pul ödemeden acılarınızı dindirir. Maruzatımızı uygun zarfla gönderelim ki postada telef olmasın.
Hatırlayacağımız gibi Afganistan’daki 6. yüzyıldan kalan Buda heykelleri 2001 yılında Taliban’ın kurucusu Muhammed Ömer’in emriyle roketatarlarla paramparça edilmişti. Son yıllarda ekonomik darlık çeken Taliban’ın yıktığı Buda heykellerinden medet umarak turizme açması da basına yansımıştı (Independent Türkçe, 16 Haziran 2023).
Buda heykellerine yönelik saldırıdan iyi yıl sonra (2003) Amerika, Saddam yönetimini bahane ederek Irak’ta bombalanmadık güzellik bırakmayayı hedeflerken, Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan Babil’in Asma Bahçeleri de nasibine düşen tahribata mazhar oldu.
Irak Kültür, Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı, işgal döneminde yağmalanan 17 binden fazla eserin ABD’den geri getirilebildiğini belirterek, yağma ve tahribatı “bilinçli bir intikam eylemi” olarak nitelemişti. Ayrıca Irak Şam İslam Devleti (IŞİD-DEAŞ)) militanlarının da Musul müzesini tahrip ettikleri bilgisi ilgili yetkililerce beyan ediliyor (AA 16 Mart 2023).
İnsanlığın sınıfta kaldığı on asırlık tecrübelerimiz ışığında bütün bunların böyle olacağını kestirmek güç olmadığından Birleşmiş Milletler’i kurmuştuk (1945). Savaşları önlemeye, uluslararası barışı ve güveni korumayı amaçlamıştık. Aksaklıklara rağmen fena da olmamıştı.
Birleşmiş Milletler bünyesinde insanlığın ortak miraslarını korumak amacıyla, Türkiye’nin de kurucu devletler arasında olduğu United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization adlı ihtisas kurumunu da oluşturduk (1946). Kısa adı UNESCO olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu’nda 2003 tarihinde “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi”ni de ülke ve ilke olarak kabul ettik.
Bu vesilelerle Selimiye Cami, Efes, Bergama, Nemrut, Göbekli Tepe gibi tarihi değerler, Göreme, Kapadokya, Pamukkale, Tuz Gölü gibi doğal ve kültürel miraslar korunma kararı altına alınmıştı.
“Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi” ile de artık Meddahlık Geleneği, Alevi-Bektaşı Semahı, Mevlevi Sema Törenleri, Aşıklık Geleneği, Karagöz/Hacıvat, Nasreddin Hoca, Nevruz, Hıdırellez, Ebru & Hat & Çini & Minyatür Sanatları, Balaban/Mey İcra Sanatı, Gayda/Tulum Yapımcılığı ve İcrası, Islık Dili vb. değerlerimiz de korunacak.
Yukarıdaki iki paragrafta yer alan bahislerde liste oldukça kabarık. Birkaç örnekle durumu izaha çalıştım. Ve gördük ki “balaban” ve “tulum” gibi müzik enstrümanlarının yapım ve icraları da korumaya alınacakmış.
Balaban yani bizdeki adıyla mey, yurdumuz dışındaki albümlerde “Duduk” ya da “Ermeni Düdüğü” diye de anılır. Zurna-kaval ortası bir sedada olan çalgının çağımızdaki virtüözü Civan Gasparyan‘dı (1928 Kafkasya SSCB – 2021 Los Angeles ABD).
Gasparyan’ın duygulu nefesine Erkan Oğur’dan Lionel Richie’ye, Peter Gabriel’den (Genesis), Brian May’e (Queen) ve Gladyatör gibi film müziklerine “dünya çapında” birçok çalışmada rastlayabiliyoruz.
Dünyanın çevresi kabaca 40 bin kilometredir. Türkiye’nin çevresi ise kabaca 10 bin kilometredir. Kutupları ve çölleri yani yaşamın oldukça güç olduğu bölgeleri çıkardığımızda dünyanın çevresi bizden ortalama 4 katı daha büyük gibidir. Yalnız sanatsal çehremiz 40........
© Açık Gazete
