Dijital Detoksun Paradoksu: Kendinden Kaçarken Kendine Daha Fazla Yakalanmak
Dijital Detoksun Paradoksu: Kendinden Kaçarken Kendine Daha Fazla Yakalanmak.
“Dijital detoks, özgürlüğe bir yol mu, yoksa hapishanemiz de yeni bir hücre mi?”
İnsan, teknolojiden kaçtığını sanır; oysa asıl kaçış, kendi gölgesindendir. Her kapanan ekran, bir ayna gibi parlar: Arındığını düşünürken, algoritmaların sessiz kalemiyle çizilmiş yeni bir suret doğar. Özgürlük, bir anlık yanılsama; kaçış, sistemin kendi elleriyle sunduğu bir başka zincir.
Dijital detoks, çağımızın kutsal arınma ritüeli: Bildirimlerin zincirinden kurtuluş, sonsuz kaydırmanın girdabından sıyrılış, dikkat ekonomisinin zihni yoran tuzaklarından bir anlık firar. Çevrimdışı olmak, yeniden doğuş gibi pazarlanır; bir ruhun fabrika ayarlarına dönüşü. Ama bu vaat, sistemin kendi sahnesinde sahnelenir. Detoks kampları, mindfulness uygulamaları, çevrimdışı yaşam rehberleri. Hepsi, özgürlüğü bir tüketim nesnesine çevirir. Soru yankılanır: Bu bir kurtuluş mu, yoksa teknolojik labirentin yeni bir koridoru mu?
Bakalım, düşünelim birlikte;
Bir tren, istasyondan usulca kalkar. Rayların tıkırtısı, zamanın kırılgan ritmini fısıldar. Vagonlarda üç yolcu: A, B ve C. Her biri farklı bir hayatın gölgesinde, aynı arayışın peşinde. Teknolojinin yükünden kurtulmak, kendi özlerine dokunmak istiyorlar. Ama camlara yansıyan suretleri, başka bir hikâyeyi anlatıyor: Kaçtıkları, yalnızca ekranlar değil; onların içinde şekillenmiş benlikleri.
A’nın Hikâyesi – Görünmezliğin Gölgesi
A, bir pazarlama uzmanı, sabahlarını bildirim selinde boğulmuş geçirir. E-postalar bir ordu gibi sıralanır, “Slack” mesajları bir savaş davulu gibi çınlar, Zoom toplantıları bir arena gibi çağırır. Ekran, onun varoluşunun kanıtı; görünmezlik ise en büyük korkusu.
Bir hafta sonu, bir dijital detoks kampına sığınır. Telefonu kapanır, doğanın kucağında bir deftere kelimeler karalar. Sessizlik, bir an için ruhunu okşar. Ama gece yarısı, zihninde bir fısıltı: “Ya o sunumu kaçırdıysam? Ya bir mesaj cevapsız kaldıysa?” Pazartesi sabahı, zincirler yeniden sıkılır. Detoks, bir solukluk özgürlük; bir anlık rüya, kalıcı değil.
Trenin camına yansıyan yorgun gözlerinde, A fısıldar: “Dijital detoks, özgürlük mü, yoksa görünmezliğin soğuk gölgesiyle yüzleşmek mi?”
B’nin Hikâyesi – Algoritmanın Nefesi
B, bir yemek teslimat kuryesi, telefonunun esiri. Cihaz, onun ekmeği, zinciri, efendisi. Her titreşim, bir emir; her bildirim, bir geçim kapısı. Algoritmalar, onun adımlarını sayar, gecikmelerini tartar, emeğini ölçer. Çevrimiçi olmak, hayatta kalmaktır; çevrimdışı olmak,........
© Açık Gazete
