menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sermayenin ve “kutsal devletin” bekası, toplumun ve canlının bekasına karşı…

20 23
22.07.2025

Prof. Dr. Fikret Başkaya – Neden bu kadar kolay yönetebiliyorlar, manipüle edebiliyorlar, aldatabiliyorlar? Cumhuriyetin ilanına giden süreç de dahil, geride kalan dönemde emekçi kitleler siyasi sürece etkili müdahale edemedi… Rejim ‘kazanılmış haklar’ temelinde değil, “verilmiş haklar” temeli üzerinde yol aldı… Bütün bu zaman zaman zarfında ‘kutsal devlet’ emekçi halk kitleleri tarafından gelen hiçbir demokratik talebe olumlu cevap vermedi… Herhalde ‘eğer o yol açılırsa, kimin geçeceği belli olmaz’ diye düşünüyorlardı…

Kaldı ki, geride kalan yüz yılın yarısında (1923-1950) ve (2002-2025) tek parti iktidarı söz konusuydu. Öteki yarısında da on yıllık aralıklarla darbeler rotayı belirledi, siyaseti dizayn etti… Bağnaz resmî tarih ve resmî ideoloji rejimin niteliğinin tartışılmasını, anlaşılmasını engelledi… Osmanlı’nın tebası, padişahın kulu, bir cumhuriyetin yurttaşı olamadı… Yöneten-yönetilen ilişkisinin mahiyetinde kayda değer bir değişiklik olmadı… Sahnelenen sahte ‘demokrasi oyununun’ da bir gerçekliği yoktu… Seçimler kitleleri aldatmanın, oyalamanın aracıydı… Siyasi partiler devlet partisiydi… Hiçbir zaman ‘seçilenler’ ‘seçenleri’ temsil etmedi… Emekçi sınıfın parti kurmasına ya izin verilmedi ya da bir şekilde önü kesildi… Siyaset profesyonel politikacıların işi olmaya devam ettikçe başka türlü olabilir miydi?.. Esasen bizde siyaset, bütçeyi hazineyi ve müşterekleri (herkesin olan, olması gereken doğal yaşam kaynakları ve alanları) yağmalanın, talan etmenin aracıdır… Lâkin, 23 yıllık iktidarında, İhvancı AKP bütün rekorları kırdı… Eğer bu yağma ve talan vakitlice durdurulamazsa, geriye kurtarılacak pek bir şey kalmaya bilir…

İnsanlar ‘ilerleme’, ‘kalkınma’, ‘büyüme’, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma retoriğiyle aldatıldı, oyalandı… Oysa, kapitalizm dahilinde ekonomik büyüme eşittir kalkınma diye bir kesinlik yoktur… Aslında söz konusu olan sermayenin büyümesidir… Yüksek oranlı büyüme dahi çoğunluğun yaşam koşullarının “iyileşmesi” anlamına gelmez… Kapitalizm dahilinde ekonomik büyüme, ücretli emek sömürüsü, karşılığı ödenmeyen (bedava) kadın emeği sömürüsü, doğa yağma ve talanıyla........

© Açık Gazete