Ha noktası
İhsan Oktay Anar’ın Kitabu’l Hiyel eseri, bir hiyel (hileden veya işbitiricilikten mühendisliğe, teknik bilimine yani fenne kadar nice anlama gelebilen bir kelime) projesinin peşinden koşan adamların nesillere yayılan hikayesini anlatır. En sonunda zincirin son halkası olan karakter, büyük bir aydınlanma yaşar. Söze kısa bir ara vererek Onar’ın romanından direkt alıntı yapacak olursak:
Ne olursa olsun, hemen hemen bütün raviler, Üzeyr Bey'in bu nokta üzerinde yıllarca düşündüğünü ve bunun da semeresini fazlasıyla gördüğünü söylemişlerdir. Çünkü o, Emir Buhari, Şeyh Seyyid Efendizade Kumru Çelebi'nin naklettiğine göre bu sayede iki farklı tahayyül şeklini ayırt etmişti. Arapça'da noktasız ha ile yazılan tahayyül (ﺗحﻴّﻞ), becerikli olmak, maharet göstermek, hile yapmak, hiyel ilmiyle uğraşmak, hiylekar ve hiyelkar olmak gibi anlamlara geliyordu. Noktalı ha ile yazılan tahayyül (ﺗﺨﻴّﻞ) ise hayal etmek, imgelemek anlamına........
© ABC Gazetesi
