menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarihten silinen romancı Nezihe Muhiddin'in İzmir'i

9 6
28.05.2025

Kadınlar Halk Fırkası ve Cumhuriyet tarihinin unutulan oy hakkı mücadelesinin kahramanı, iyi bir romancı, öykü yazarı, Nezihe Muhiddin’i (1893-1958) bu yazı dizisinde anmasam haksızlık yapmış olurdum. Bu değerli kadının İzmir’de geçirdiği dönem ve öykülerini başta Yeni Asır olmak üzere İzmir basınında yayımlaması da yazı dizisine almamın nedenlerinden biri oldu. Muhiddin, öncülüğüyle İzmir’in demokratik hayatına katkısı olan kadın yazarlar arasında yer almayı fazlasıyla haketmişti.

Araştırmacı, Yazar Dr. Efdal Sevinçli de geçtiğimiz yıllarda yayımladığı bir yazıda, şunları kaleme almıştı: “Bu bilgiler, Nezihe Muhiddin'in, Aralık 1915 – Ocak 1918 arasında, iki yıl iki ay kadar İzmir'de çalıştığını gösteriyor! Muhiddin'in yaşadığı İzmir günleri, I. Dünya Savaşı'nın en yoğun yaşandığı ve pek araştırılmamış bir dönemi! İzmir ve çevresi, işgal tehdidi altında, İngiliz savaş gemileriyle uçaklarla bombalanmaktadır! Tarihsel süreç, adım adım İzmir'in işgaline doğru hızla ilerlemektedir.”

Edebiyat Bilimci Dr. Burcu Uşaklı Sandal da, İzmir’in Öncü Kadın Yazarları adlı değerli kitapta yer alan, “Nezihe Muhittin ve İzmir Gazetelerindeki Hikâye ve Romanları” başlıklı çalışmasında, kadınların siyasî haklarını elde etme konusunda önemli mücadeleleriyle tanınan ve sanatın çeşitli alanlarında eserler ortaya koymuş olan Nezihe Muhiddin’in İzmir basınındaki roman ve hikâyelerini ayrıntılı incelemiştir. Yazar Efdal Sevinçli de “Ay ve Genç Kız” adlı İzmir öyküsünü örnek vererek incelemiştir.

DİRENÇLİ BİR KADIN PORTRESİ

Kadınlar Halk Fırkası ve Cumhuriyet tarihinin unutulan oy hakkı mücadelesinin büyük kahramanı, güçlü kalemiyle romancı, hikâye anlatıcısı ve sahne yazarı Nezihe Muhiddin’i (1889–1958) bu yazı dizisinde anmasaydım, tarihin sayfalarına haksızlık etmiş olurdum. Zira bu çok yönlü ve öncü kadının İzmir’de geçirdiği yıllar ile bu şehirden yükselen bazı öykülerini, başta Yeni Asır olmak üzere İzmir basınında yayımlamış olması, onu bu coğrafyanın kadim direniş seslerinden biri haline getiriyor. Nezihe Muhiddin, kadınlık tarihimizin en berrak nehrinde akan, fakat bir dönem kurutulmak istenen bir kaynaktı. İzmir’e değen bu kaynak, sadece bir anı değil, aynı zamanda bir hafızadır.

İzmir... İmparatorlukların gölgesinde soluklanmış liman kenti... Fakat aynı zamanda kadınların söz aldığı, bastığı toprağa anlam kattığı, mücadeleye anlam yüklediği bir şehir. İşte Nezihe Muhiddin, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin kıyısında, 1915’ten 1918’e kadar bu şehirde yaşadı. O yıllar, İzmir'in üzerinden kara bulutların eksik olmadığı, İngiliz donanmalarının kıyıları bombaladığı, halkın savaşın gölgesinde yaşadığı yıllardı. Ancak bu zorluklara rağmen Nezihe Hanım, burada eğitim verdi, yazdı, düşündü, üretti ve direnmenin hem fikrini hem biçimini örgütledi.

Efdal Sevinçli'nin araştırmalarına göre; İzmir Hilâl İnas Sultanisi ve Buca Hilâl Mektebi'nde müdürlük yaptığı bu süreç, onun eğitimci kimliğini ve aydınlık kadın figürünü Anadolu’nun batı kapısında güçlendirdi. Sadece idari görev değil, bir fikir neferi olarak şehrin sosyal dokusuna nüfuz etti. İzmir basınında yayımlanan "Ay ve Genç Kız" adlı öyküsü, onun lirik üslubunun ve kadın ruhunun derinliklerine inen kaleminin İzmir’de nasıl filizlendiğinin canlı bir göstergesidir.

KADINLARIN KALBİYLE YAZILAN

Nezihe Muhiddin’in öykülerine, romanlarına, sahnelenmiş ama metinleri kayıp oyunlarına yansıyan bu mücadele, sadece bireysel bir özgürlük arayışı değil, bir halkın yarısı olan kadınların tarih sahnesine adım atma çağrısıydı. Ve işte bu yüzden, İzmir’de kaleme aldığı yazıların tonu dahi bir başkadır. Sanki bu şehirde, rüzgârın sesiyle birlikte kadınların iç sesi yankılanır. O dönemde Muallim dergisinde yayımlanan “Ay ve Genç Kız”, alegorik ve sembolik anlatımıyla Nezihe Hanım’ın İzmir........

© 9 Eylül Gazetesi