EDEBİYAT ATEŞİYLE YANAN, İZMİR’İN İLK KADIN MİLLETVEKİLİ
İzmir’in hafızasında değerli bir yeri olan, siyasetçiliği öne çıksa da edebiyatçılığı ile de iz bırakan, şehrimizin ilk kadın milletvekili Benal Nevzat Arıtman’ı bu yazı dizisine almasam haksızlık yapmış olurdum. Geciktirmiş olmamın nedeni, daha önce üst üste Benal Hanım’ın babası Tevfik Nevzad ve O’nun dönem arkadaşlarını kaleme almış olmam. Hatırlatayım 1905 yılında trajik bir sonla yitirdiğimiz Gazeteci, Şair, Yazar, Avukat Tevfik Nevzad İzmir’in ilk Fikir ve Hürriyet Kurbanı olarak, şehrimizin onur sayfalarına adını yazdırmıştır.
Ama ne acı ki erdemli bir hayatın sembolü gazeteci şair Tevfik Nevzad’ın adı, İzmir’de günümüz meslektaşları ve şehrin aydınları tarafından neredeyse hiç bilinmemektedir. Adı İzmir’de unutulmuştur. Değerli Benal Nevzat’a karşı, bu nedenle bir gönül kırıklığı hissediyorum. İzmir’de kadın duyarlılığı ile 4 dönem milletvekilliği yapmış bir insanın, babası olan bir hürriyet kahramanının adını şehrin hafızasına kazıyamadan bu dünyadan göç etmiş olması, bende bir hayal kırıklığına neden oldu. Bu sitemim belki de yersizdir, asla Benal Hanım’ın değerini düşürmez, dönemin koşulları buna izin vermemiş de olabilir bilemiyorum.
"Kadın artık göğsünü gere gere, açık alınla yurduna olan borcunu bilgisiyle ödeyecektir."
—Benal Nevzat Arıman, 7 Aralık 1934, Cumhuriyet Meydanı, İzmir
BABADAN KIZA GEÇEN
BİR AYDINLANMA BAYRAĞI
Benal Nevzat İştar Arıman…
Bu isim, İzmir’in taş sokaklarından Paris’in entelektüel iklimine, oradan da TBMM kürsüsüne ulaşan bir kadın seferini simgeler. 1901 yılında İzmir’de dünyaya geldiğinde, doğduğu şehir henüz İkinci Meşrutiyet’in eşiğindeydi.
Babası Tevfik Nevzad, yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda bir devrim neferiydi. Halit Ziya Uşaklıgil ile birlikte Hizmet ve Ahenk gazetelerini çıkararak hem edebiyatın hem siyasetin aydınlık yüzünü temsil etti. Bu yüz, ilerleyen yıllarda Benal’in aynası olacaktı.
Tevfik Nevzad’ın Adana sürgününde trajik biçimde sonlanan yaşamı, Benal’in dünyasını şiirle onarmasına neden oldu. O günleri anlatırken “Babamın intikamı, hürriyet dolu bir Türkiye’ydi,” derken aslında bir kaderi özetliyordu. O intikam, silahla değil, kalemle; öfkeyle değil, fikirle alınacaktı.
YUSUF RIZA’DAN
SORBONNE YOLUNA
Benal’in eğitim serüveni de sıradan değildi.
Yusuf Rıza Efendi’nin kurduğu Bedreka-yı İrfan adlı okulda başlayan bu yolculuk, Dame de Sion Fransız Okulu’nda olgunlaştı ve Sorbonne Üniversitesi’nin Edebiyat Fakültesi'nde taçlandı. Orada yalnızca felsefe eğitimi almadı; aynı zamanda Fransızca, Rumca ve Farsça öğrendi. Entelektüel biçimde silahlandı. “Yeni hayat, yeni aile, milli aile” idealiyle şekillenen Cumhuriyet’in kadını olmak için gereken donanımı burada kazandı.
SİYASETE DOĞRU İLK ADIM
İzmir’in yerel kent tarihine ışık tutan araştırmaları ile kentlilik bilinci farkındalığının şehrimizde oluşmasında büyük bir emeği olan Usta Gazeteci-Şair-Araştırmacı Yaşar Aksoy, Benal Nevzat ile görüşmüştü. Benal Nevzat 09.09.1930 tarihinde yaşadığı bir olay ile siyasete girmişti. Bu konunun detaylarını yine ilk kez o röportajda Usta Gazeteci Yaşar Aksoy’a aktardı. Aksoy’un gerçekleştirdiği röportaj Benal Nevzat’ın ölümü öncesinde Yeni Asır’da yayımlanmıştı, Benal Nevzad şunları anlatmıştı:
“Biliyorsunuz, 9 Eylül 1922 sabahı İzmirimize Bornova-Alsancak yönünden girmek isteyen kuvvetlerimiz,........© 9 Eylül Gazetesi
