menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yılmaz Büyükerşen adına her şehirde Yerel Yönetimler Akademisi kurulmalı

7 0
24.10.2025

Eskişehir, her sene yolumu düşürmeye çalıştığım kentler arasında.

25 yıl boyunca Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan, bu sürenin hemen tamamında muhalefet partisine bağlı bir belediye yöneten Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, bozkırın ortasında kaderi ile baş başa kalmış şehrin yazgısına adeta el koyan yurtsever bir aydın.

Hayatınızda tanıyabileceğiniz en üretken insanlardan biri.

88 yaşında olmasına rağmen hâlâ kenti için hizmet veriyor, üretiyor, çalışıyor…

Hocalık ve Rektörlük yaptığı şehre, düşleri ve apaydınlık yüreği ile dokunan Yılmaz Hoca, Eskişehir’i adeta baştan yarattı. Uzun yıllar Büyükerşen’in çalışma arkadaşı olan ve 2024 yerel seçimlerinde onun koltuğuna oturan Ayşe Ünlüce, başarı çıtasını daha yukarı taşımak için çabalıyor.

Bir Eskişehir seyahatimde aracına bindiğim Antalyalı taksici, “Antalya’nın merkezine bu kadar turist gelmiyor abi” diyor.

Adam haklı.

Türkiye’nin dört bir yanından gelen tur otobüsleri, yılın on iki ayı yüz binlerce yerli ve yabancı turisti oluk oluk kente taşıyor.

Sokaklarda 26 plakalı araçlar adeta azınlıkta kalmış.

// MAGAZİN DEĞİL, ROL MODEL

Girizgâhı yapma sebebim elbette Yılmaz Büyükerşen anlatısı yapmak değil.

Hocanın buna ihtiyacı yok…
Kuş uçmaz kervan geçmez Eskişehir’i adeta baştan yaratan, kenti yerli ve yabancı turist kafilelerinin uğrak noktası haline getiren Büyükerşen, “Kaynağım yok, kadrom yok, aracım yok, muhalefette olduğum için beni yok sayıyorlar, engel oluyorlar” diye mızmızlanan belediye başkanları için muhteşem bir rol model.
Proje geliştiren zeki beyinlerin hem kendi şehirlerine hem de ülkelerine nasıl değer kattıklarının özgün bir örneğini oluşturuyor.
Ancak bir noktaya özellikle temas etmem gerek…
Yılmaz Büyükerşen’in 25 yılda yarattığı mucize; sadece Porsuk Çayı’nın temiz akması, üzerinde gezinti teknelerinin görünmesi değil…
Her konuda olduğu gibi, iyi yapılan işlerin arkasındaki stratejiye kafamızı yormuyor, magazinel görüntü ile kafa şişiriyoruz.
Eskişehir’de yaşanan büyük değişimin temelinde, akıl ve bilim kurallarını rehber edinen belediye yönetimi, şehircilik uygulamaları, teknolojik uygulamalar, koruma ve kullanma dengesini gözetme, rüşvet ve yolsuzluktan arınmış bir kadro çalışması yatıyor.
Eskişehir bir üniversite kenti olmanın çok ötesinde görsel sanatların, tiyatronun, balenin, operanın toplumun her kesimine ulaşabildiği bir sanat kenti aynı zamanda.
Ezcümle, Yılmaz Büyükerşen’in arkasında hem Büyükşehir’de hem de Odunpazarı ve Tepebaşı gibi merkez ilçelerde çok iyi çalışan ve aynı dili konuşan bir mekanizma var.

// CHP’LİLERİ KIZDIRIYORUM

Gelmek istediğim nokta şu:
CHP, çok uzun yıllardır iktidardan uzak kalmış bir parti.
Bir siyasi partiye aidiyeti ve sempatisi olmayan ben, bazen CHP’li dostlarımı şaka yollu kızdırıyorum.
“Yarın sabah mesai başlangıcında bu devletin anahtarlarını size versem, gerçekten yönetebileceğinize, kadrolarınızın hazır olduğuna inanıyor musunuz?” diye soruyorum.
Bu basit soruya duraksamadan “evet” diyenler maalesef azınlıkta kalıyor.
Ülkede iktidar olmanın yolunun, yerel yönetimlerde sağlanan başarı olduğu gerçeği, CHP’liler tarafından çoğu kez unutuluyor, hatta önemsenmiyor…
Yılmaz Büyükerşen, işte bu nedenle partisinin avucunun içinde duran işlenmemiş bir elmas gibi.
Evet, Eskişehirliler ya da kenti ziyaret edenler şehrin Avrupa kentlerini aratmayan görüntüsünden hoşlanıyor.
Hoşlanmaya da devam etsinler.
Ancak, Yılmaz Büyükerşen’in yerel yönetimlerde ürettiği ve tüm ülkede karşılık........

© 9 Eylül Gazetesi