Toplumsal duyarlılık
Şimdi de çok kullanıyoruz ‘hassasiyet’i; ama ben duyarlılık sözünü daha çok seviyorum. Duygunun evreninden gelen, insanın duruş çizgisinde sorumluluk, saygınlık, seçkinlik alanı açan bir davranış, duyuş biçimi…
Toplumsal duyarlılık…
O daha sosyal, daha toplumcu, daha evrensel… Topluma, toplumsallığa saldıranlar, aslında insanın varoluş biçimini de yadsıyorlar, saldırgan bir davranış sergiliyorlar.
Ernest Hemingway’in “Çanlar Kimin İçin Çalıyor” romanının girişinde paylaştığı İngiliz şair John Donne’un (1572-1631) şiirindeki anlama, söz güzelliğine, düşünce dalgasına bakar mısınız?
“Ada değildir insan, bütün de değildir tek başına; anakaranın bir parçası, okyanusun bir damlasıdır. (…)Bir insanın ölümüyle eksilirim ben, çünkü bir parçasıyım insanlığın; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor.”
İnsan kendi küçük dünyasından çıkıp toplum denen evrensel alanın içinde olduğunun bilincinde, yaşadığının ayrımında olursa, kendi çıkarının toplumun çıkarından geçtiğini anlarsa, işte o zaman toplumsal duyarlılık denen soylu bilinci de kazanır.
***
1965’ten 2025’e değin........
© 9 Eylül Gazetesi
