menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“GÜLMECE”DEN, “GÜLDÜŞÜN”E…

12 6
09.07.2025

Daha çok hüzün, daha çok ağıt, daha çok tedirginlik, gerginlik… Gün güne sorun, sıkıntı, sarsıntı bindiriyor. Yeni şafak baskınları, yeni gözaltılar, tutuklamalar, olaylarla uyanacağız, diye başlıyoruz güne! Gündem öylesine hızlı değişiyor ki, yetişebilene aşk olsun. Neredeyse şaşırmayı bile unutur duruma geldik.
Oysa güleç yüzlere, gülmeye, gönüldeşliğe, sevgi dolu bakışlara, umutlu sözlere, gülmeceye ne çok gereksinim duyuyoruz.
Eskilerin “mizah” deme alışkanlıklarını sürdürdükleri, ama “gülmece” sözcüğünün de yürürlükte, yaygınlıkta olduğu kavramı, anlatımı, söylemi bile ne çok arar olduk.
***
“Eğlendirmek, güldürmek, bir davranışa incitmeksizin takılmak ereğini güden ince alay” diye tanımlıyor sözlükler gülmeceyi.
Kaşgarlı Mahmut’un ‘Divan-ü Lügat-it Türk’ adlı yapıtında, mizaha karşılık olarak “külüt” sözcüğü kullanılmış. Bunun anlamı ise “halk arasında gülünç nesne”dir. Zamanla bu sözcük önce “gülüt”, daha sonraları da ‘gülmece’ olarak dilimizde anlam bulmuştur.
Bir yazın anlatımı olarak düşünürsek gerçeğin, durumların, olayların, kişilerin güldürücü yanlarını anlatan, ortaya koyan bir yazı türü olduğunu da kavrarız.
Gülmekten, gülüşmekten,........

© 9 Eylül Gazetesi