menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

N E D E N TUTUKLU? BOZKIRIN ORTASINDA BİR ELİF

20 1
25.07.2025

Türkiye ise adını, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yargı kumpasında tutuklanması ve özellikle o meşum yolculukla duydu. Dostlarının içini yakan, biraz vicdan sahibi herkesi yaralayan Silivri’den Afyon’a 7.5 saatlik o akıl almaz yolculukla...

Silivri Cezaevi’nden 5 Haziran tarihinde ailesinden, avukatlarından habersiz şekilde Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne sevk edilmişti Elif.

“Silivri’de 72 gün hücrede, ardından 5 gün koğuşta tutuldum. Bir parça ekmekle, 7,5 saat bileklerim kelepçeli halde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyon’a sevk edildim. Bileklerim kelepçeden mor. Burada yerde yattım” sözleriyle halkın yüreğine kazınmıştı.

1 metrekarelik demir hücre, bilekleri sıkan ve morartan bir kelepçe, bitmez bir yolculuktan sonra 4-5 gün yerde yatarak gördüğü işkence.
O gün yaşadıklarını okudukça kazınmak ne kelime biz arkadaşlarının yüreği mengeneden geçti.

Elif, Afyon’a gelir gelmez Bakanlığa gönderdiğimiz izin talebimiz nihayet kabul edildi. Yola koyulduk.

Afyon T Tipi Kapalı Cezaevi bir bozkırın ortasında, neredeyse tek ağacın olmadığı bir yerde kurulu.

Arabadan indiğimde sıcaklık 47 dereceydi. Hoş 67 olsa ne gam. Yaklaşık 500 metre yürüyerek ulaştığım binadaki görevli beni “Bu bizim savcımızın onayı değil izni İzmir’den almışsınız burada geçmez” diye karşılıyor. İyi de biz Bakanlığa başvurduk. Tamam sakin. Ses yükseltmenin anlamı yok. “Bu izni neden verdiler o zaman” diye sorarken yükselen ses tonumu başarıyla
hafifletiyorum. Anlaşamayınca cezaevi müdürünün yanına çıkıyoruz.

Müdür Bey, sanki Elif’in ilk geldiğinde 4-5 günde burada yaşadığı eziyeti unutturmak istercesine sevecen. Çay, kahve? “Hiçbir şey istemiyorum sadece arkadaşımı görmek istiyorum” diyorum.

Nazikçe cezaevi savcısının kampüs içerisinde olmadığını Afyon Adliye Sarayında olduğunu söylüyor.

Tekrar aynı yoldan geç arabaya bin, şehir merkezine geri git. Peki. Adliyeye gidip ilgili kağıdı alıyorum. Neyse ki Savcı fazla bekletmiyor. Cezaevine geri dönüyorum. Ama bir dakika; burada önemli bir ayrıntı var. Yazışmaları hazırlayan arkadaşlardan biri “Elif Atayman ne kadar çok seviliyormuş. Onun için sürekli izin belgesi dolduruyoruz” diyor. Gülümsüyorum. Demek ki Elif’i Marmara’dan Afyon’a yalnızlaştırmak için gönderenlerin hedefi tutmamış!

Neyse tekrar cezaevi girişi malum prosedürler. Her şey tamam benim işlemlerin sonuna geldik derken yanıma gelen bir kadını önüme geçirip Elif’in yanına götürüyorlar. Eskişehir’den gelen bir milletvekiliymiş. Yaklaşık bir saat daha bekliyorum. Olsun. Geleni gideni çok olsun. Sonunda kapalı görüşte Elif karşımda.
Afyon’a geldiği günlerde ilk ziyaretçilerinden biri Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç’ti ve onun ne........

© 9 Eylül Gazetesi