İZMİR TURİZMİNDE PLAN VE STRATEJİ
O meşhur söylenceyi bilmeyen yoktur. Arşimetin hamamda yıkanırken suyun vücudunu yukarı doğru kaldırdığını anlayınca Eureka, Eureka (Buldum buldum…) diye bağırarak sokağa fırladığı ve ardından “Bir sıvı içindeki katı cisim, taşırdığı sıvının ağırlığına eşit bir kuvvet ile yukarıya itilir” şeklinde ifade edilen Arşimet prensibini ilim dünyasına kazandırdığı rivayet edilir.
İzmir’in sorunları ile ilgili zaman zaman yapılan toplantıların ardından bazı kişilerin, yöneticilerin ortaya çıkıp “ işte sorun “ şeklindeki açıklamalarını okudukça, duydukça aklıma hep Arşimet’in hamamdan fırlayıp eureka, eureka diye bağırması aklıma gelir. Ama bizim eureka nidalarının Arşimetinkinden önemli bir farkı vardır. Aslında bilinen üzerinde yıllarca konuşulan şeylerin tekrarından ibaret olan bu eureka demeçlerinin ardından ortaya konulan bir şey olmaz. Ne çözüm önerisi, ne konuya ilişkin stratejik bir plan, ne de bir proje. Konu ilk eureka’nın ardından ikinci bir toplantı ve ikinci eureka’ya kadar nadasa bırakılır.
Son zamanlarda İzmirin turizmde beklediği seviyeye ulaşamaması ile ilgili çok şey söylenmeye başlandı. Pahalılık, çevremizdeki savaşlar, dünyadaki genel negatif olaylar Vb. hepsi tamam ama bir karış ötemizdeki Yunan adalarında sorun yok. Turizm patlamış gidiyor hatta öylesine ki, halk artık turist istemiyoruz diye yürüyüş yapıyor.
Evet biz eureka diyoruz demesine ama yukarıda da yazdığım üzere gerisi gelmiyor. Neden mi?:
Tespitleri bir türlü çözüme taşıyamamamızın bence üç........
© 9 Eylül Gazetesi
