Sömestir
1957 Fethiye depreminde, Göcek Köyü, Dereboğazı Mahallesi, Sırım Deresinin hemen yanınde, yamaçta taştan bir evde 4 çocuklu yoksul ama mutlu çekirdek bir aileydik. Bana göre taş evimizin uzunca bir bacası vardı. Depremde Fethiye'de onca baca, minare ve ev yıkıldı. Fethiye adeta yerle bir olmuştu. Bizim taş ev ve bacası dimdik ayaktaydı. Babam, Duvarcı Mehmet Demir'de haklı olarak kendi yaptığı bacayla ( depremde yıkılmadı diye) öğünürdü. Ve o günden sonra da bana göre ustalığını ilan etmişti. Depremden sonra artık kendisine (açık etmesede) "Duvarcı Mehmet Usta" denmesini isterdi. Bana öyle gelirdi. Ölünceye dek de öyle ünlendi, anıldı.
Çocuklar içinde babaları çoğu zaman bir kahramandır. Babamda benim için herzaman bir kahramandı. Kahraman olarak kalacak. Mimar Sinan misali 1958 yılında ustalık döneminde, ilk taş evin üst tarafındaki alana iki gözlü (odalı) bir mutfaklı daha modern bir ev yapmıştık. Ancak Tuvaleti dışarda, bahçedeydi. Yapmıştık diyorum, çünkü taşında, ağacında harcında bende çırak yamağı olarak yardım etmiştim. Babam rahmetli oluncaya, biz de evlenip ayrılıncaya dek orada yaşadık.
Göcek İlkokuluna (Şimdilerde Göcek Deniz Temiz İlkokulu) yarı betonarme olarak yapılan o yeni evden gider gelirdim. İlk sömestir* tatilinde ilk karneyi o evde yaşarken aldım. Odunlardan yapılmış, derme çatma........
© 12punto
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)