menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alçı sıvası

11 0
05.03.2025

Halkı yoksullaştırarak enflasyonla mücadele olmaz. Halkı yoksullaştırmak enflasyonla değil, halkla mücadele yöntemidir. Üzülerek belirtmek durumundayım ki, uygulanan sözde anti-enflasyonist politika, yukarıdaki birinci ifadeye değil, ikinci ifadeye uymaktadır. Bu durumda, politika meşruiyetini yitirdiği gibi, başarı şansı da yoktur.

Önce şu saptamayı yapalım: enflasyon, görüntüsü itibariyle fiyat artışıdır, işleyişi ve arka plandaki etkisi ve amacıyla toplumsal kesimler arası servet ve güç transferidir. O nedenle, enflasyonu otomatik oluşumla bir piyasa mekanizması olarak değil, siyasi manevralarla oluşturulan güç mekanizması olarak tanımak durumundayız. Meseleye bu açıdan bakmadığımızda ne oluşumu anlayabiliriz, ne de siyasi tercihlerimizi şekillendirebiliriz. O zaman, konuyu net olarak ortaya koyalım: enflasyon, doğal bir fiyat artışı olmayıp, iradi politik kararlarla oluşturulan kaynak ve güç aktarım mekanizmasıdır.

Peki, ülkemizde fevkalade yüksek seyreden bir enflasyon dalgasından geçtik ve halen de geçiyoruz. Yaşadığımız enflasyonist ortamı, sebebi ve sonucu ile irdeleyerek, sürecin ekonomik ve politik veçhelerini ortaya koymaya çalışalım. Başlangıç yılımız 2000’dir. Bilindiği üzere, 2000’li yıllara doğru krizlerden geçerek geldik. 2000 yılında IMF bize bir program sundu ve 2002 yılında iktidara gelmiş olan siyasi örgütün ilk dönemi oldukça başarılı geçti gibi gözüküyor. Fakat ne oldu ise, siyasi örgütün ikinci on yılı derin kriz ve yükselen işsizlik ve enflasyonla geçiyor. Açıklamalara girmeden ufak bir arazı temizlemesi yapalım. Efendim; klasik bilgiye göre, kriz tanımı yapabilmek için iki, hatta üç dönem üst üste negatif büyüme olmalıdır. Bu tanı yöntemi külliyen yanlıştır. Ülkemizde değil negatif büyüme, tam tersi pozitif büyüme yaşanmıştır. Peki, bu çelişki neden oluyor? Çünkü büyüme oranları, gelir dağılımından bağımsız, toplam olarak verilmektedir. Bir ekonomi olağanüstü hızla büyüdüğünde, gelir dağılımının dikkate alınmaması durumunda, sonuç olumlu görülür. Oysa böyle........

© 12punto