Türk’ün yangın merdivenleriyle imtihanı
Halide Edip Adıvar’ın ünlü Türk’ün Ateşle İmtihanı Kurtuluş Savaşımızı anlatan bir başyapıttır. Bu başlıktan esinlenerek Türkün başka imtihanları (sınavları) konusunda da yazılar yazılmıştır. Galiba en sık yazılan da demokrasiyle olan sınavımızdır.
Kartalkaya Grand Kartal Otel faciasında olan biteni çok kişi gibi ben de yakından izlemeye, tam ne olduğunu öğrenmeye çalıştım. Hemen belirteyim. Faciadan hücum veya savunma ağırlıklı politik çıktılar devşirmeyi büyük bir sabır ve üzüntüyle gözledim. Beni en çok etkileyen, yangın sabahı, hala dumanları tüten o meşum bina önünde sayın Kültür ve Turizm Bakanının kendisine “Otelde yangın merdivenleri var mıydı?” diye soran bir gazeteci arkadaşa “Evet, otelin içinde yangın merdivenleri vardı.” diye verdiği yanıt oldu. İşte bu bina içinde yangın merdiveni yanıtı bana hiç de yabancı değildi.
2003 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim dalı başkanlığına seçildiğimde ilk girişimim, iki yüz dolayında hasta yatağıyla adeta tek başına bir hastane büyüklüğünde olan anabilim binasının yapısıyla ilgili bazı girişimlerde bulunmak oldu. İlk gözlediğim binamızın yangın merdivenlerinin olmamasıydı. Hemen anımsatayım. Yangın merdivenleri depremlerde de oldukça işe yarar kaçış yollarıdır. Bunun yanında depremlere çoğu kez yangınlar da eşlik eder. Sorumlusu olduğum bina, 1999 depremini görece az hasarla atlamıştı. Ancak bir sonraki depremin ne zaman geleceğini kim biliyordu? İşte bütün bunlar yangın merdiveni telaşımı bir yerde katlıyordu.
Öykümün geri kalanını doğrudan Cerrahpaşa anılarımdan* aktarayım.
“Dekanlığa durumu anlatıp yardım istedim. Aldığım yanıt beni şaşırttı. Binamızda klasik anlamda yangın merdiveni yoktu, ancak benzer işlev görecek başka merdivenler vardı. Kastettikleri şuydu. Her katta her gün kullanılan merdivenler dışında bir ikinci merdiven sistemi daha vardı. Ancak bu sistemin........
© 12punto
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)