Derin dalkavukluk, bencillik ve Yeni Anayasa
Rahmetli babam, Bedi Yazıcı, önemli bir iş adamıydı. 1939 yılında Columbia Üniversitesinden (New York) iş idaresi dalında üst lisans alıp yurda döndüğünde, ticaretin tarihsel olarak kuşkusuz beşiği İngiltere’de bile iş idaresi henüz ayrı bir bilim dalı haline gelmemişti. Önce Milli Reasürans’ta çalışmaya ve Yüksek Ticaret Mektebinde sigortacılık dersi vermeye başladı. Derken 1948 yılında Genel Sigorta ve daha sonra da Tam Sigorta’yı kurdu.
Konuyu bilenlerin ülkemiz sigortacılığının da kurucularından olarak andığı babam ayrıca bir rutin adamıydı da. Her gün 14:00 sularında eve döner, bir süre uyur, ondan sonra da briç oynamaya giderdi. 27 Mayıs 1960 darbesinden kısa bir süre sonra İstanbul Ticaret Odası başkanı olmuştu. Mutat öğlen uykusu sırasında başucundaki telefon acı acı çaldı. Arayan Ticaret Odası yönetim kurulu üyesi ünlü bir iş adamıydı. “Bedi, müjdeler olsun, sayın Cumhurbaşkanımız Cemal Gürsel Paşa sonunda davetimizi kabul buyurdu. Odamız bu akşam saat 19:00’da Karaköy Liman Lokantasında onuruna bir akşam yemeği veriyor. Herhalde sen de bulunmak istersin.” Babamdan önce telefonun öbür ucundakine yalakalığını vurgulayan sunturlu bir küfür sonra da “Ulan……, yahu oda başkanınızdan habersiz Cumhurbaşkanını nasıl çağırırsınız!”
Ancak bu sırada, saat 17:00’yi bulmuştur. Babam yelkenleri indirir, acele giyinir, koşar adım Kadıköy İskelesine inip vapura biner ve saat tam 18:45’te Liman Lokantası’nın kapısından içeri girer. Bir de ne........
© 12punto
visit website