menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bundan sonra ne yapılmalı? İktidarın ve ideolojisiz sermayenin korkulu rüyası boykot

9 0
26.03.2025

Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilmesi, ardından gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan süreç, Türkiye'de derin bir adalet krizinin göstergesi oldu.

Gelişmelerin yankıları sürerken, AKP iktidarı ve sermaye çevrelerince asıl rahatsız edici konu, yükselen boykot çağrıları oldu.

Özellikle sosyal medyada büyük yankı uyandıran bir fotoğraf karesi, bu sürecin ne denli trajik ve ironik bir hâl aldığını gözler önüne serdi. (Bilgi notu: Fidan'ın fotoğrafı ilk olarak 6 Mayıs 2024 tarihinde paylaşılmış)

Fotoğrafta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, boykot edilen Espressolab adlı kahve zincirinde görülüyor ve gülümsüyor. Bir sosyal medya kullanıcısının bu görüntüye yaptığı yorum hayli manidardı: “Devletin bin yıllık aklı dedikleri kişi bakın nelerle uğraşıyor.”

Oysa Hakan Fidan’ın karizmasını sarsan süreç daha önce başlamıştı.

Yerel seçim sürecinde AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı ile birlikte esnaf ziyaretlerine çıktığı an itibarıyla, onun zihinlerdeki ‘güçlü devlet adamı’ imajı zedelenmişti.

Ancak Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi krizler düşünüldüğünde, Fidan’ın yıpranan imajı pek de önemli değil.

Bu arada Hakan Fidan'ın Espressolab'ta çekilen görüntüsü yeni değil, bunun onlarca hesap tarafından servis edilmesi ve vermek istediği mesaj yeni.

Bağımsız akademisyenler ve ekonomi uzmanları, Türkiye’yi çok daha sert bir ekonomik buhranın beklediğini söylüyor. AKP içinse bu durum pek de önem arz etmiyor. Zira Erdoğan için iktidar artık bir yönetme aracı olmaktan çıktı. Bir saplantıya dönüşmüş durumda. Etrafını saran ve onun gücüne bağımlı olan çıkar çevreleri, bu büyüyü korumak için elinden geleni yapıyor.

Erdoğan’ı bu noktaya sürükleyen şey yalnızca kendi hırsı değil. Onu çevreleyen devasa güç sistemi, konvoylar, uçaklar, helikopterler, binlerce kişilik koruma ordusu ve olağanüstü imtiyazlar… İktidarın etrafına kurduğu bu çember, onu sıradan bir emekli cumhurbaşkanı olarak hayal etmesini imkânsız hâle getiriyor.

AKP, 25 yıllık iktidarı boyunca milyonlarca insanı ekonomik bağımlılıkla kontrol altında tutan bir sistem kurdu. Kimine milyar dolarlık ihaleler, kimine yardım paketleri, kimine ise doğrudan maddi destekler sundu. İktidar ile oy verenlerinin büyük kısmıyla arasındaki ilişki, hiçbir zaman bir ‘gönül bağı’ olmadı; bu, tamamen bir çıkar ilişkisiydi. Ve bu çıkar düzenini korumak için her yolu denemekten çekinmiyorlar.

İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı yapılan........

© 12punto