Yapışkan enflasyon var ve hedeflenen seviyeye düşmeyecek
Cuma günü Merkez Bankası Başkanı, yardımcıları ile birlikte enflasyon raporu açıklaması yaptı ve 2025 yılı sonu için hedefledikleri yüzde 21’lik enflasyonu yüzde 24’e yükseltti. Elbette bahaneleri var. Kiralar, hizmet enflasyonundaki katılık, işlenmemiş gıda ürünlerinde artışlar, Yönetilen ve Yönlendiren Fiyatlar… (Yönetilen ve Yönlendiren Fiyatlar sözünün Türkçe meali… Devletin yaptığı zamlar, iktidarın gelecek enflasyon beklentisi yerine uyguladığı yüzde 44’lük Yeniden Değerleme Oranı)
Merkez Bankası Başkan Yardımcılarından Cevdet Akçay’ın Türkiye’de yapışkan enflasyon olduğunu savunan iktisatçılara sert ve sinirli tonda verdiği yanıt toplantıya damga vurdu. Akçay’ın, yüzde 30 civarında bir enflasyon yapışkanlığı olduğu yolundaki görüşler üzerine sorulan bir soruya yanıtı şuydu: “Yapışkan enflasyonu nereden biliyorlar, neye göre enflasyonun yüzde 30 seviyesine takılıp kalacağını söylüyorlar. Bunların hepsi hurafe.”
2022 yılı başından beri Türkiye’deki enflasyonun yapışkan hale geldiğini yazan ve televizyonlarda anlatan çok sayıdaki iktisatçıdan biri olarak “Nereden bildiğimi ve neye dayanarak bunu söylediğimi” açıklayayım.
İktisatçının görevi, ülkede ve dünyada olan bitenlere bakarak öngörüde bulunmaktır. Alt yolları olmakla birlikte öngörü iki temele göre yapılır. Bir; matematik modelleme kurarsınız. İki; öngörüde bulunduğunuz konuda etkili aktörlerin ve faktörlerin siyasi - ekonomik tercihlerine, davranış biçimlerine ve beklentilerine bakarsınız.
Öncelikle şunu hatırlatmalıyım. Enflasyonla mücadele sadece para politikası ile olmaz. Maliye politikaları ile de desteklenmelidir. Bu görüşü zaten Merkez Bankası da söylüyor. Ama Maliye Politikalarının ne olması gerektiğini anlatmıyor. Aksine hükümetin maliye politikalarının enflasyonu düşürmeye yardımcı olmaktan ziyade, daha da azdırma potansiyelinden hiç söz etmiyor. Zaten bundan söz edip Cumhurbaşkanını eleştirmelerini bekleyemem. Ama azarlar tonda “Nereden biliyorsunuz” sorusu gelince, “o zaman maliye politikasında neler yapılması gerektiğini niye açık açık anlatmıyorsunuz” sorusunun sorma hakkımız doğuyor.
İktidarın bütçe politikası ortada… Harcamalarda tasarrufu umursamadıkları ortada…Şatafat harcamaları ortada… Bütçe açıkları ortada. Bütçe harcama kalemleri ortada…
Bütçedeki kara delik olan Hazine Garantili otoyol, köprü havaalanları, şehir hastanelerine yapılacak harcamalara bakıyorum.
Bütçede yandaş zengin etmeye yarayan, hiçbir etkinliği olmayan sözde yatırım teşvikleri diye gösterilen 2.2 trilyon liralık verginin peşin peşin silinmesine bakıyorum. ( Vergi harcama tutarı bu yıl 3 trilyon. 800 milyarı asgari ücret, geri kalanı alınmasından vazgeçilen vergiler.)
Siz enflasyon raporunda bütçe açığının milli gelire oranının düşeceğini söyleyerek umutlanıyorsunuz. Biz de yıllardır bu öngörülerin tutmadığını ve tutmayacağını söylüyoruz. Mesele sadece bütçe açığının milli gelire oranı değil. Bütçe açığının yanı sıra bütçedeki........
© 12punto
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)