Türkiye’nin 2024 ekonomik büyümesi: İllüzyon mu, gerçek mi?
Türkiye ekonomisi, 2024 yılında %3,2 oranında büyüme kaydetmiş olsa da, bu büyümenin geniş halk kesimlerine ne kadar fayda sağladığı büyük bir tartışma konusudur. Resmi veriler ekonomik büyümenin belirli sektörlerde yoğunlaştığını, halkın alım gücünün düşmeye devam ettiğini ve gelir dağılımının giderek bozulduğunu göstermektedir.
Toplumun büyük kesiminin ekonomik büyüme ve kalkınmadan yeteri derecede faydalanamaması ve yoksul kesimlerin ekonomik büyüme ile ters orantılı olarak gelir düzeylerinin düşmesi (daha da yoksullaşması), ya da ortalama artışın altında yükselmesi, ekonomik büyümenin ve kalkınmanın sürdürülebilirliğini de riske atmaktadır. Büyümenin niteliği, sürdürülebilirliği ve toplumsal refaha etkisi yönündeki eleştiriler dikkate alınmalıdır.
Türkiye’nin potansiyel büyüme oranı yaklaşık %5’dir. Yani 2024 büyümesi ülke potansiyelinin altında kalmıştır. Büyümenin lokomotifi yine, özellikle depremden kaynaklı yeniden inşa faaliyetlerinin de etkisiyle inşaat sektörü olmuştur. Net vergi (dolaylı vergilerdeki artışlar) ve özellikle hane halkının kredilere dayalı tüketiminin kaynağı olan finans sektöründeki büyümeden de önemli katkılar göze çarpmaktadır. Sanayi sektörü ivme kaybetmiş, tarımda ise durağan bir görüntü söz konusudur. Devletin nihai tüketim harcamalarında ve toplam yatırım harcamalarında ise bir düşüş göze çarpmaktadır.
2024 Yılı Çeyrek Bazında Büyüme Performansı
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye ekonomisinin 2024 yılı büyüme performansı çeyrekler bazında şu şekilde gerçekleşmiştir:
• Birinci Çeyrek (Ocak-Mart 2024):%5,4 büyüme kaydedildi. Tüketici harcamalarına dayalı büyüme, yüksek enflasyonun etkisiyle sürdürülebilir olmaktan uzaktı.
• İkinci Çeyrek (Nisan-Haziran 2024):%2,4 büyüme gerçekleşti. Faiz artırımları nedeniyle krediye erişimin zorlaşması, tüketimi baskıladı.
• Üçüncü Çeyrek (Temmuz-Eylül 2024):%2,2 büyüme görüldü. Sıkı para politikaları ve düşen iç talep ekonomiyi yavaşlattı.
• Dördüncü Çeyrek (Ekim-Aralık 2024):%3,0 büyüme açıklandı. Yüksek faizler ve düşen alım gücüne rağmen tüketim zorlanarak sürdürüldü.
Bu veriler, 2024 yılının başında yüksek görünen büyümenin, yılın ilerleyen dönemlerinde giderek ivme kaybettiğini gösteriyor. Özetle, ekonomik büyüme ilk bakışta olumlu görünse de, bunun vatandaşların günlük hayatına nasıl yansıdığı ayrı bir tartışma konusudur.
GSYH’nin Dağılımı, Göze Çarpan Hususlar ve Çarpıklıklar
Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ekonominin tüm sektörlerini tam olarak kapsayan bağımsız bir hesap olarak tahmin edilir. GSYH tahmini için üretim, harcama ve gelir olmak üzere üç yöntem vardır. Türkiye'de GSYH hesaplamalarında genelde üretim yöntemi esas alınmaktadır. Üretim, Harcama ve Gelir Yöntemiyle Hesaplanan GSYH büyüme rakamları incelendiğinde, ortaya ciddi bir dengesizlik çıkmaktadır:
Üretim Yöntemi ile GSYH:
• A- Tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörü %3,9 büyümüştür. Kuraklık ve artan maliyetler nedeniyle tarım sektörü potansiyelinin altında kalmıştır.
• BCDE- Sanayi sektörü %0,5 büyümüştür. Yüksek faiz oranları, Üretim maliyetlerinin yükselmesi, ithalat kısıtlamaları ve düşük iç talep sanayi üretimini olumsuz etkiledi.
• F- İnşaat sektörü %9,3 büyümüştür. Özellikle depremden kaynaklı Kamu destekli projeler, konut talebindeki artış ve yabancı yatırımcıların gayrimenkule yönelmesi sektördeki büyümeyi tetiklemiştir.
• GHI- Hizmetler sektörü %3,1 büyümüştür. Turizm gelirlerindeki artış olumlu bir gelişme olarak öne çıkmıştır.
• J- Bilgi ve iletişim sektörü %3,4........© 12punto
