menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şah İsmail'i konuşanlar bu acılara ne diyecek?

15 43
26.05.2025

Her yaranın altında bir yaşanmışlık, sızlayan her acının arkasında bir olay vardır. İzini sürmek zaman alır bazen, bazen de gün gibi ortadadır sızlayan yaraların tarihi.

Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Meclis başkanı Numan Kurtulmuş -sebebi nedir bilinmez- Şah İsmail yüklü konuşmalarla derin bir yaranın üstünü tekrar açtılar. Şah’ın bu topraklardaki yerini, Kızılbaş Alevi inancı ve sosyolojisindeki karşılığını söylemeyeceğim; onu zaten Alevi dernekleri açıklamaları ile gösterdiler. Numan Kurtulmuş da bunun üzerine “üzüntü” açıklamasında bulundu. Lakin Erdoğan’ın eski metin yazarı Aydın Ünal bu üzüntü açıklamasına bile tahammül edemedi; bir zihniyet dünyasını görmek açısından çarpıcı elbette. Bunu da ayrıca not ediyoruz.

Peki, o yara neydi? Şah İsmail’den açılan bir konu bizi nasıl bir yarayla baş başa bırakabilirdi?

O yaranın adı fetvalar, kurbanları da Kızılbaş/Alevilerdi.

Gelin şimdi sizlerle o tarihe doğru kısa bir yolculuk yapalım.

Buyurunuz.

Yavuz Sultan Selim döneminde onun adamlarından Müftü Hamza’nın elinden çıkan bir fetvaya göre Şah’a destek veren Kızılbaşlar ve genel olarak Kızılbaş topluluğu “kafir ve dinsizler” olarak nitelendirilir. Hatta “bu topluluğun hali kafirlerin halinden daha kötüdür” denilir. Müftü Hamza ve bunu onaylayan Yavuz’a göre ölen Kızılbaşlar cehenneme gitmiştir, zaten kestikleri de yenmez. Dahası onların gerek kendi aralarında gerekse de başka topluluklarla yaptıkları evlilikler geçerli sayılmayacaktır. Müftü Hamza hızını almamıştır henüz. Devam eder.

Bunların miras hakkı yoktur. Ve cinayet mahallinde ele geçirilen suç aleti gibi sözleri devreye girer sonra: “İslam Sultanı” der, “onlara ait kasaba varsa, o kasabanın bütün insanlarını öldürtüp, mallarını, miraslarını ve dahi evlatlarını alma hakkına sahiptir.”

Peki ya bu Kızılbaşlar ele geçirildikten sonra tövbe ederse ne olacaktır? “İnanmayın” der Müftü Hamza. “İnanmayın ve hepsini öldürün.” Unutmayalım bu sözler aynı zamanda devrin........

© 12punto