Halil Konakçı ve devletin dini
Takvim yaprakları Nisan 1928’i gösterirken bir kanunla "Türkiye Devleti'nin dini İslam'dır" ifadesi Anayasa’dan çıkarıldı ve devletin vatandaşları ile olan mesafesi eşit kılındı. Laikliğin Anayasa’ya girmesine ise henüz dokuz yıl vardı ve o laiklik ilkesiyle söz konusu mesafenin çerçevesi kalın çizgilerle çizilecekti. Bir başka ifadeyle, “din ayrımı gözetmeksizin devlet bütün vatandaşlara eşit mesafededir” denilecekti. Nitekim de böyle oldu, en azından kağıt üzerinde. Zira yaşanan bazı gelişmeler buna gölge düşürüyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hâlihazırda işleyişi bunun en somut göstergelerinden biriydi elbette. Kuruluşu 1924’e dayanan söz konusu başkanlık, olağanüstü şartların zorunlu kurumlarından biri olarak yaşam bulmuştu. Lakin “laik” bir ülkede işleyişi itibariyle böyle bir kurumun varlığı problemliydi. Gelişen süreç içerisinde maalesef bu kurum çeşitli siyasi odaklarca da bir biçimde kullanıldı, adeta iktidarın din sözcüsü durumuna getirildi. Yakın ve uzak tarih itibariyle yaşananlar belleğimizdeki yerini koruyor.
Yukarıda dinin devletle ilişkileri bağlamında özetlediğimiz kısa Türkiye tarihi, geçmişin bugünlere taşınmasının da tarihidir aslında. Her ne kadar bazı kurum ve gelişmeler, dinin siyasete alet edilmesi yönünde sonuçlar doğursa da, Anayasa özelinde yer alan ve devlete birlikte yaşama ruhunu veren maddeler yaşamsal önemdeydi; hiç kuşkusuz bu mahiyette de korunma altına olmalıdır. Aksi bir durum, kaos, çatışma ve kavga doğuracaktır çünkü. Nitekim dinin ideolojik gerekçelerle konuşturulduğu, kuşatıldığı kimi zaman eline silah ve cephane verildiği, kürsülerin adeta miting alanı gibi kullandırıldığı yerler son demde toplumsal bir parçalanma yaratmıştır. Tam da bu sebepten ders olmamak için, ders almalıyız. Peki ders alıyor muyuz?
Sorunun yanıtını ilk elden verebilirim ki, bırakın ders almayı, başka toplumlar için adeta ders konusu olabilecek vahim yanlışlara imza atılıyor ülkemizde. Diyanet görevlisi olarak çalışmalarını sürdüren Halil Konakçı da söz konusu ders meselesinin en popüler isimlerin biri şu aralar. Zira Konakçı kendisine din adına emanet edilen kürsüleri adeta miting alanına çeviriyor, bir siyasetçi ya da komutan edasıyla konuşmalarını yüksek bir perdeden ve........
© 12punto
