Paradigma değişiyor: Ezilene nefret ezene hayranlık
İkinci Dünya Savaşı sonrası tüm siyasal kutuplarda (Batı Blokunda, SSCB'de ve Bağlantısızlarda) bilime ve ilerlemeye inanç hakimdi. Bilim yol göstericiydi. Karı maksimize etmek, kamusal harcama yapmak, toplumu dönüştürmek için bilim araçsallaşmıştı.
Bilimin araçsallaşması sonucu bilim ideolojik hegemonyanın alanına girdi. Blokların hakimleri bilim adına, bilimsellik veya modernlik adına kendi çıkarları için söylem yarattılar. Siyasal söylemlere güvensizlik duyulması olağan. Güvensizlik bilime de bulaştı.
Siyasal söyleme tepki, bilime, moderniteye ve ilerlemeye de yöneldi. En nihayetinde, sistemin hakimlerine, onların araçlarına ve kabullerine duyulan nefret yine sistemin hakimlerince yönlendirildi. Eski büyük anlatılara (sosyalizm, sosyal demokrasi, faşizm vb.) duyulan tepki bir şekilde sosyalizm üzerine yoğunlaştı. Faşizm, sosyalizm ve anaakımdışı siyasetler "otoriterlik" üzerinden eşitlendi.
Bilimsellik, ilericilik,........© 12punto
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)