menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hakkını kullanmaya zorlamak

11 0
11.10.2025

Üniversitelerde bu yıl yoklamalar çok sıkı tutuluyor.

Kimi “öğrenim kalitesini artırmak için”, kimi “öğrencilerin çalışmasını engellemek için”, kimi de “protestolara katılımı sınırlamak için” diyor. Gerçek nedeni bilmiyoruz.

Fakat bir gerçek var: Devamsızlık meselesi tam bir garabet. Öğrenciler sürekli aynı soruyu soruyor: “Kaç saat devamsızlık hakkımız var?” Böylece hak ile görev birbirine karışıyor. Oysa üniversiteye girmek bir haktır; derse katılmak da bu hakkın bir uzantısıdır.

Devamsızlık hakkı diye bir şeyin varlığı bile aslında hukuku tersine çevirmek demek. Çünkü kimse, sahip olduğu bir hakkı kullanmaya zorlanamaz. Ama bugün öğrenciler, devam hakkını kullanmaya zorlanıyor. Eğer ders anlamlı ve faydalıysa, öğrenci zaten gelmek isteyecektir. Gelmezse de bunun doğal sonucu, bilgiden ve deneyimden mahrum kalmaktır. Bu başlı başına bir kayıptır. Öğrenciyi bir de “devamsızlıktan bırakmak” ise gereksiz ve haksız bir cezalandırmadır. Üniversitenin işi, öğrenciyi hakkını kullanmaya zorlamak değil, hakkı kullanmaya değer kılmaktır.

Üniversiteye girme hakkı, devam hakkının bir parçasıdır. Öğrenci derse katılırsa bu hakkını kullanmış olur; katılmazsa doğrudan kendisine karşı bir sonuç doğar: öğrenememek, geri kalmak. Ancak devamsızlık nedeniyle öğrenciyi “idari bir yaptırım” gibi sınıfta bırakmak, hukuki anlamda ikinci bir cezalandırmadır. Bu yaklaşım, hem anayasanın eğitim hakkına hem de idare........

© 12punto