menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yön Bildirisi üzerine

16 1
16.04.2025

20 Aralık 1961 tarihinde yayın hayatına haftalık gazete olarak başlayan Yön, ilk sayısında bir bildiriye yer vermiştir. Kapak sayfasında “Aydınların Ortak Bildirisi” olarak duyurulan bu bildiride, 27 Mayıs sonrası ülkenin sorunlarına çözüm arayanların uygulanması gereken sosyal ve iktisadi prensipleri kaleme aldıkları ve kamuoyu ile paylaştıkları görülmektedir.

Yön hareketi olarak da adlandırılan bu haftalık gazete, Doğan Avcıoğlu’nun sahipliği ve yazı işleri müdürlüğünde yayınlarını sürdürmüştür.

30 Mart 2025 tarihinde yine 12Punto’da yayınlanan “Genç Türkler” başlıklı yazıda, bugün ülkenin sorunları hakkında yazan, çizen ve en önemlisi eylem yapan gençler arasında Doğan Avcıoğlu isminin anıldığını, kitaplarının yeni baskılarının ilgi gördüğünü dile getirmiştim.

Geçen hafta konu bu kez başka bir şekilde gündeme geldi: Eski Adalet Bakanı ve şu anda iktidar partisi grup başkan vekilinin bir kitapçıda, elinde Avcıoğlu’nun Türkiye’nin Düzeni isimli kitabı olan bir fotoğrafının kendisi tarafından paylaşılması tartışma konusu oldu.

Bilinçli veya bilinçsiz şekilde verilen bu fotoğraf üzerinden, zamanın ruhunu koklayıp transfer olmak istenilen mahalleye mesaj vermek amacıyla Sayın Bakan’a yüklenmenin yersiz olduğunu düşünüyorum. Ne okuduğumuzun önemi yoktur; okuduğumuzdan ne anladığımız önemlidir. Sayın Bakan’a iyi okumalar diliyorum.

1961 tarihli Yön Bildirisi’ni tekrar okudum. 64 yıl önce toplumumuzun çözüm bekleyen sorunlarının bugün de mevcut olduğunu üzülerek görüyorum. Açlık, işsizlik, evsizlik bugün de karşımızda yakıcı birer sorun olarak duruyor. 102 yıllık Cumhuriyetimiz, maalesef temel insan ihtiyaçlarından olan sağlıklı beslenme ve barınma gibi hayati konuları kalıcı olarak çözememiş.

Benzer şekilde vergi adaleti, planlama, kamu-özel yatırım dengesi gibi konular bildiride ele alınmış. Bildirinin ve ona öncülük eden Avcıoğlu’nun bugün hâlâ ilgi görmesinin nedeni, gençlerin içinde yaşadıkları koşullara çözüm arayışı olabilir. Bugün sokaklarda eylemlerini gördüğümüz gençler, Cumhuriyet tarihi boyunca kendi ebeveynlerine göre yoksullaşmış olan tek kuşak. Bir çıkış yolu aramaları son derece doğal.

Bana göre bugün yaşadığımız sosyal ve iktisadi koşullarda, rejimin miladı olan 24 Ocak 1980 ve sonrasındaki düzende artık denizin bittiğini herkes görüyor.

Bildirinin içeriğinin ve çözüm önerilerinin bugün de güncel olduğuna inanıyorum. Karma ekonomi, planlama, vergi adaleti, sosyal adalete dayalı kalkınma gibi ilkelerde hemfikirim.

Bununla birlikte bildiride merakımı uyandıran bir konu var. Bildirinin hazırlandığı ortam, 27 Mayıs sonrası yeni bir ülke kurmak isteyen aydınlar, gençler, subaylar, işçiler ve akademisyenler gibi toplumun öncü kesimlerinin kendilerini muzaffer hissettikleri, devrim yaptıklarını düşündükleri bir dönem.

Ülke sorunlarının çözümü için somut öneriler sunan; bir bakıma Mustafa Kemal Atatürk’ün önderlik ettiği Türk Devrimi’ni tamamlamayı amaçlayan bu hareketin yayınladığı bildiride hukuk konusuna pek yer verilmemiş.

Kalkınma ve sosyal adalet sağlanacaksa, yurttaşların esenliğini gözeten bir düzen kurulacaksa, bu düzenin işlemesinin en önemli........

© 12punto