Felsefe Yapay Zekayı, akşam yemeğinde yer!
2011’de Marc Andreessen çıkıp “Yazılım dünyayı yiyor” dediğinde, yazılımın her şeyi yutacağını sananlar çok sevindi. Ama işin öyle yürümediğini 2017’de Nvidia CEO’su Jensen Huang gösterdi: “Yazılım dünyayı yiyor ama yapay zeka da yazılımı yiyor.”
Bugün herkes yapay zekanın kaçınılmaz olduğunu konuşuyor. Ama kimse şu soruyu sormuyor: Yapay zekayı ne yiyecek?
Cevap basit: Felsefe. Bunu anlamayanlar, yapay zekanın yönettiği dünyada sadece birer figüran olacak.
Siz Hâlâ “Etik Yapay Zeka” Tartışıyorsunuz, Oysa Asıl Mesele Felsefe Eğitimi
“Etik yapay zeka” diye işin kolayına kaçıyorsunuz! Yapay zekanın etiği kadar ne düşüneceği, nasıl karar vereceği ve neyi doğru kabul edeceği konuşulmalı. Felsefi çerçevesi olmayan bir yapay zeka, tıpkı eğitimsiz bir insan gibi yanlış yönlendirilmeye müsait, kolay manipüle edilen bir kukla olur.
Google’ın Gemini AI skandalı bu yüzden patladı. Google, yapay zekasını tarihsel doğruluk ile çeşitlilik arasında sıkıştırdı ve tarihî gerçeklikleri değiştiren bir model yarattı. Vikingleri Asyalı kadınlar, Amerikan Kurucu Babalarını ise alakasız etnik gruplardan seçti. Bunun sebebi kötü kod değil, yanlış felsefi eğitimdi.
Sorun şu ki, çoğunuz hâlâ bunun bir algoritma hatası olduğunu sanıyorsunuz. Değil. Google yanlış felsefi öncelikleri seçti ve yapay zeka da ona göre davrandı.
Şirketlerin yapay zekayı eğitirken felsefi altyapıyı yok sayması, bir kaptanın pusula olmadan okyanusa açılması gibi. Rotanız yoksa, ne kadar hızlı gittiğinizin hiçbir önemi........
© 12punto
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)