Heykelin genişletilmiş alanı
Akademisyen/eleştirmen Hal Foster ile birlikte postmodernizmin en önemli yorumcularından biri olan, Columbia Üniversitesi hocası ve Foster ile birlikte ABD’de post-yapısalcı düşüncenin öğrenilmesinde büyük rol oynayan October dergisini yayınlayan Rosalind
Kraus, heykel sanatında olan değişimleri anlatmak için ‘heykelin genişletilmiş alanı’ kavramını ortaya attı.
1978 yılında bu kavramı oluşturduğu makalesinde Kraus “Son on yıldır oldukça şaşırtıcı şeylere heykel denmeye başlandı: İki ucunda TV monitörleri olan dar koridorlar; doğa yürüyüşlerini belgeleyen büyük fotoğraflar; sıradan odalara tuhaf açılarla yerleştirilmiş aynalar; toprağa çizilmiş geçici patikalar. Böyle ilgisiz işlere, heykel kategorisiyle her ne kast ediliyorsa ona ait olma hakkının verilmesini Kraus heykelin genişletilmiş alanı kavramıyla açıklıyordu.
Yani artık bir sanat eserinin resim sayılması için nasıl ki bir tuvalin üstüne çizilmiş iki boyutlu şekiller gerekmiyorsa ve resim üç boyutlu olan heykel kategorisine de taşınmaya başlamışsa. Heykel olmak için de artık bir kaide ve onun üstünde bir maddeden yapılmış figür de olması gerekli değildi.
Bilinen ve veri alınan her şey değişiyordu çünkü artık postmodernin dünyasındaydık.
***
Ve bu dünyada müzenin yeri, eleştirmenin fonksiyonu , galerinin anlamı ve fonksiyonu sanat eserinin nerede ve nasıl görüneceği, yani sanat ortamına dair hemen her şey değişiyordu. Çağdaş tanımının altında özgürce üretimini yapan sanatçılar izleyiciyi daima şaşırtmaya başlamışlar ve ‘bu da sanat mı’ bunu beş yaşındaki çocuğum bile yapar’ cümlesinin de sanat dünyasının bir parçası olmasına neden olmuşlardır.
Yaşanan değişimin bu boyutunu biraz sonra örneklerle anlatacağım ama Rosalind Kraus’un kavramı olan ‘genişletilmiş heykel alanı’ bağlamında nelerin ‘heykel’ olarak sunulduğuna bir bakmaya çalışalım.
‘Karanlık yıllarında’ New York’ta bir galeride
Eleştirmen Arthur Danto’nun büyük anlatının sona ermesi ve sanat ortamında yaşanan kafa karışıklıkları nedeniyle sanat açısından ‘karanlık yıllar’ olarak nitelediği1970’ler aslında bir çok yenilik arayışının birbirine paralel ve birbirlerini fazla etkilemeden sürdüğü yıllardı. Ben 1970’li yılların ortasından.itibaren bu süreci yakından takip ettim.
***
o günlerde new york’ta yeni trendleri yeni fikirleri o zamanlar en iyi haftalık Village Voice gazetesinden takip ederdim. Müthiş dinamik köşe........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar