“Sultan’ın Havayolu” ve Küstahlık
Diplomaside öğrendiğim en temel ilke şudur: Her tokalaşma samimiyet içermez; bazıları sadece protokol gereğidir.
Ancak bazı anlar vardır ki protokol susar, insan kalır. İşte geçtiğimiz günlerde katıldığım uluslararası bir toplantıda böyle bir an yaşadım.
Toplantıyı düzenleyen bir Alman meslektaşla kahve molasında sohbet ederken konu seyahate geldi. Ben de memnuniyetle, Türk Hava Yolları’nın (THY) dünyanın en fazla destinasyonuna uçan havayolu olduğunu paylaştım.
Kıtaları birbirine bağlayan, kültürleri buluşturan, ülkemizin en gurur verici markalarından biri…
Ancak sohbetin tonu bir anda değişti. Karşımdaki meslektaşım, hafif alaycı bir tebessümle, “Ah, o Sultan Erdoğan’ın Havayolu… Ben protesto ediyorum, asla binmem THY’ye,” dedi.
Yüzümdeki gülümseme dondu. Nezaket perdesi yırtıldı. Ama şaşırmadım. Zira Batı’da bazı zihinlerde, hâlâ bir ülkeyi tek bir liderle özdeşleştirme alışkanlığı, tüm aydın kisvesine rağmen varlığını sürdürüyor.
Önce cevap vermemeyi tercih........
© 10 Haber
