Deprem dedelerin tartışmalarını bırakın 23 Nisan depremini bir de ondan dinleyin: 7’nin üzerinde deprem geliyor
Deprem dedelerin o fay, bu fay tartışmalarından sıkılanlar için size taze bir bakış getirdim. Uzun yıllardır Amerika’da, üstelik Kuzey Anadolu Fay Hattı ile aynı yapıdaki San Andreas fay hattının bulunduğu California’da yaşayan jeofizik yüksek mühendisi Volkan Sevilgen ile depremi konuştuk. Volkan Sevilgen, Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nda (USGS) çalıştı. Deprem Mühendisliği Araştırma Enstitüsü (EERI) Kuzey Kaliforniya Şubesi’nin başkanlığını yaptı. Şu anda kendi kurduğu deprem riski analizi ve afet yönetimi çözümleri sunan araştırma şirketi Temblor’u yönetiyor. Volkan’ın da tesadüfen İstanbul’da olduğu sırada yaşadığımız 23 Nisan depremini ona sordum.
1960 yılında Şili, insanlık tarihinin gördüğü en büyük depremlerden birine uyandı.
9,5 büyüklüğündeki bu felaket, sadece yerin altını değil, bir ülkenin kaderini de derinden sarstı.
Şili, yıkımın enkazı altında kalmadı. Öğrendi. Ayağa kalktı ve geleceğini yeniden inşa etti.
Depremin üzerinden sadece 10 yıl geçmişti ki Şili, tüm birimleriyle sarsılmaya hazır hale geldi.
Bugün hâlâ büyük depremlerle sallanıyorlar, ama kayıpları yok denecek kadar az.
Örneğin, 2015’te tam 3 dakika süren 8,3 büyüklüğündeki depremde sadece 13 kişi hayatını kaybetti. 2016’da yaşanan 7,6 büyüklüğündeki Chiloé depreminde ise tek bir can bile yitmedi.
Çünkü Şili hatalarından ders almıştı ve bunu telafi etmekten çekinmedi, harekete geçti.
Bugün Japonya ile birlikte, dünyada depreme en iyi hazırlanan ülkelerden biri Şili. Demek ki, büyük depremler bir kader değil. Önlem almak imkânsız değil. Üstelik dünyada bunu başarmış birçok ülke var. Sen sistemi kuramıyorsan bunu yapanlardan örnek alabilirsin.
1999 İzmit Depremi’nden bu yana 26 yıl geçti. 26 yılda ne yaptık? Sanırım çok şey yapmadık. Hala en ufak bir sarsıntıda yüreğimiz hopluyor. Bu süreçte Van, Elâzığ, İzmir, Hatay, Kahramanmaraş depremleriyle, sayısız şehir, sayısız hayat toprağın altında kayboldu. Her seferinde aynı acı, aynı kayıp, aynı yıkım…
Ve şimdi, bir 23 Nisan günü yine sarsıldık. Yaşadığımız bu depremle tüm korkularımız, kabuslarımız yeniden hortladı. Bugün sadece İstanbul’da 90 bin binanın acilen yıkılması gerekiyor, bu yıkım maliyeti 19 milyar dolar, oysa daha birkaç hafta önce bu paranın 2 katını çöpe attık.
Bunları yapamaz mıydık? Yapardık elbette. 99 depreminin üzerinden 26 yıl geçmiş olmasına rağmen neyi bekliyoruz? Bu arada Türkiye’de olası büyük bir depremin bu coğrafyada kimi sevindirir bunu düşünmek gerek, güçsüz bir Türkiye her yanı savaşlarla çevrili bir coğrafyada kimi sevindirir? Dört bir tarafının fay hattıyla çevrili olduğu bir ülkede deprem bir mili güvenlik sorunu değil mi? Bizler daha güvenli evlerde yaşamak, Japonlar gibi 30 katlı binalarda çayımızı içerek büyük depremleri atlatmayı hak etmiyor muyuz? Biz de aklın ve bilimin yönettiği bir ülkede güvenle yaşamayı hak etmiyor muyuz? Çünkü mesele sadece yıkılan duvarlar değil…
Mesele, yıkılan umutlar…
Mesele, kaybedilen hayatlar…
Elif Soyseven: Depremin hemen ardından kurucusu olduğun Temblor’da depremin analizini yayınladın, 23 Nisan depreminde neler oldu bize anlatır mısın?
Volkan Sevilgen: Marmara Denizi’nin ortasından geçen Marmara fayı var. Bütün deprem senaryolarında ana deprem beklenen fay bu, İzmit depreminin devamındaki Kuzey Marmara’dan geçen, deprem tam onun üzerinde oldu. Bugünlerde duyduğumuz tartışmalar buradan çıkıyor. Çünkü Kuzey Anadolu Fay hattının üzerindeki fayların hepsi aynı şekilde davranmıyor. Normalde fayların üzerinde küçük küçük depremler beklenir sonra büyük deprem olur. Bu fayın bazı kesimleri kilitlenmiş durumda ancak kilitlenen faylarda hiç deprem olmaz, onlar büyük depremler üretir. Bu fayın yüzeyleri kilitli ancak faydan uzaklaştığın zaman enerji biriktirmeye devam ediyor. Bu fay bazı yerlerinde küçük küçük depremler üretiyor, bir kısmı hem kilitli hem enerji biriktiriyor. İşte 23 Nisan depremi hibrit olan bu kesimde oldu. Transational dediğimiz kesimde yani hem enerji biriktiren hem de kayan kısımda oldu. Deprem kilitlenmiş kesime dayanarak doğuya kaydı, İzmit depremiyle kilitlenen kısım arasında kaldı. 23 Nisan depreminin batı tarafında........
© 10 Haber
